Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kadınlar neden herşeyi ızdıraba çevirir?

Kadınlar neden herşeyi ızdıraba çevirir?
 

Kadın arkadaşlarımdan yola çıkarak bir hikaye yazdım. Bakalım beğenecek misiniz? Siz kendinizde bu kadından birşeyler bulacak mısınız? Umarım cevabınız öyle değildir; ama etrafıma baktığımda böyle kadınların olduğunu görüyorum. Bu biraz incitiyor beni bir kadın olarak... Neden erkekler hayatımıza girdikleri an itibariyle hayatımızın en önemli detayı oluveriyorlar. Bunu nasıl başarıyorlar? Ya da aslında onlar başarmıyorlar da biz kadınlar şu "her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" sözünün cılkını çıkarmak için büyük bir mücadelenin içine girip bunu da başarmalarına çanak mı tutuyoruz? Bize böylesi mi öğretiliyor hala? Okuyun bakalım hikayemi! Ama ne olur o kadın siz olmayın... Ya da o iseniz bunu tez elden değiştirin...

"...Hiç anlamıyorum neden bu panik hali? Neden içim de dalgalı bir deniz var ve neden gözlerim uzaklara dalıp gidiyor? Uzaklara bakarken, neden onun aramayışının başına kötü bir şey gelme olasılığından olduğunu düşünüp içim daha da dalgalanıyor? Çok zaman böyle olduğunu sanıp telefona sarıldığım da görmedim mi böyle bir şeyin olmadığını ve aslında sadece onun beni aramak istemediği için aramadığını… Beni hayatının için de koyduğu yerin ön sıralarda olmadığını neden anlamakta zorluk çekiyorum? Hep böyle olmadı mı? Ondan öncekilerde de tecrübe ettiğim bu gerçekten neden dersimi alamadım hala? Yok, bu sefer aramayacağım. Kötü bir şey olsa gelirdi haberi… Kötü haber tez duyulur değil mi?


Ya öyle değilse… Ya gerçekten bir kaza geçirdiyse? Ya canı çok sıkkınsa? Ya hastaysa?

O yapmazdı böyle! Aramadan duramazdı beni… Muhakkak haber verirdi… Verir miydi?

Ben hiç fırsat vermedim ki buna! Hep ben ararım zaten panikleyip onu… Hiç bu kadar uzun beklemedim şimdiye kadar! O yüzden bu kadar çok acı çekiyor yüreğim. İlk defa ona bu fırsatı veriyorum ve heyecanlıyım. "Heyecanlıyım" yanlış oldu sanırım korkuluyum. Korkuluyum çünkü ben sabaha kadar böyle endişeyle beklerken o, ya arkadaşlarıyla iki tek atmaya bara gitmiş olacak ya da evde horul horul uyuyor olacak! O kadar çok korkuyorum ki beni aramama tercihini kullanarak aramamış olmasından, neredeyse adamın başına kötü bir şey gelmesi için dua edeceğim! Ya bir başka kadınla beraberse? Ölsün o zaman! Buna dayanamam ben! Ölsün daha iyi! Yok, yok ölmesin! Ona da dayanamam ki! Arasam mı acaba? Telefonu açınca kapatıveririm! Anlar ama ben olduğumu… Of… Çok acı çekiyorum! Ne yapacağım ben? Tamam, arayacağım. Bu böyle sürmez sabaha kadar! Yoksa ben ölüvereceğim telefonun başında… Dakikalar geçmiyor! Midem bulanıyor… İçim de bir şey inip inip kalkıyor… Ya aradığım da benimle keyifsiz konuşursa? Ya da çok keyifli ve pişkin olursa? Aramayacağım… Bu da sinirlerimi bozar şimdi benim; bu sefer de sabaha kadar zırlar dururum. En iyisi yatıp uyumak? Bu iyi fikir de nasıl? Nasıl uyuyacağım? Arayacağım… Aramayacağım… Arayacağım… Aramayacağım…

Telefon çalıyor! O! O arıyor! Şimdi mışıl mışıl uyuyabilirim. Ankara’ dan iş ortakları gelmiş. Beraberce içmeye gitmişler… Makul bir sebep! Bir dakika ya! Saat sabahın 5’ i! Bu saate kadar bir mesaj atacak vakti de mi olmadı bu adamın? Kandırıyor beni! Yalan söylüyor! Olsun! En azından aradı ya! Hiç aramasaydı daha mı iyiydi? Hem ben onun beni kandırmasını seviyorum… Çok uykum geldi… Onu görürüm inşallah rüyam da. Öyle çok özledim ki…"

Hikayeyi okudunuz. Ne olur şimdi bana "ben bu kadın değilim" deyin...

Hoşçakalın... Kendi merkezinizde kalın...

 
Toplam blog
: 5
: 656
Kayıt tarihi
: 26.11.06
 
 

İstanbul'dayım, finans sektöründeyim... Sırlarım var paylaşmak istediğim... Kendi sırlarım... Öğrend..