Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

gugi (Güzel Ülkemin Güzel İnsanlarına)

http://blog.milliyet.com.tr/gugi

07 Mart '09

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Kadınlarımız...

Kadınlarımız...
 

Eşimin en fazla sevdiği çiçek türü papatya. Zaten o da benim papatyam.


Kadınlarımız...

Atatürk’le birlikte başlayan çağdaşlaşma sürecinde kadınlar, az gelişmiş ya da gelişmekte olan toplumlarda yaşayan kadınlara göre, pek çok alanda erkeklerle eşit konuma ulaşmışlardır. Çağdaş kadının bugün ulaştığı en önemli aşama, seçme ve seçilme hakkının olması, bireysel özgürlüğünü elde edip, yaşamı hakkında kararları alabilmesidir. Kadınların örgütlenmesiyle özellikle var olan toplumsal cinsiyet kalıplarını yani kültürel olarak belirlenen kadınlık ve erkeklik kimlikleriyle rollerini derin bir sorgulamaya tabi tutmuştur. Böylece ataerkil değerlere ve kalıp yargılara karşı önemli bir ideolojik meydan okuma ve eylemler başlatmıştır. Bu olumlu gelişmeler çağdaş toplumlarda kadının bugün bulunduğu konuma gelmesine neden olmuştur. Bu durum az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de kadınların örgütlenerek erkeklerle eşit haklar elde etme mücadelelerine yol gösterici olmuş, tüm dünya kadınları uluslararası kadın konferanslarında bir araya gelerek kadın sorunlarını gündeme getirmiş ve sorunların çözümü için yeni tartışmalar başlatmışlardır.

Son zamanlarda ülkemizde yaşanan gelişmeler bir çok alanda olduğu gibi kadın haklarının gelişmesi konusun da da dönüm noktasına gelinmiştir. Kadın hakları istismar edilerek siyasi bir malzeme olarak en ağır bir şekilde kullanılmaya başlanılmıştır. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk Allah ile Aldatmak kitabında “Allah ile aldatmak zulmünün en ağırları kadın ve kadın hakları konusunda işlenmektedir. İslam dünyası bu bakımdan ‘cehennem manzarası’ arz ediyor demek bir abartı olmaz. Türkiye’de bugün kadın, özellikle örtünme meselesinin istismarı aracılığıyla, Allah ile aldatan zümrelerin bir tür ‘ana maddesi, temel eşyası ve aracı’ gibi öne çıkarılmaktadır. İslam tarihinde vücut verilen sapma ve saptırmaların en acımasızları, hatta en zalimleri kadınlar ve kadın haklarıyla ilgili olanlardır. Değerli şairimiz kadınlarımızla ilgili bakın neler yazmış.

"Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak,
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru”

Sevgili şairimiz Nazım Hikmet’i rahmetle anar, Kadınlarımız bizim olan kadınlarımızın 8 Mart dünya kadınlar gününü kutlar sevgi ve mutluluk dolu bir yıl geçirmelerini dilerim.

 
Toplam blog
: 12
: 1868
Kayıt tarihi
: 20.02.09
 
 

Üniversite mezunuyum. Evli ve İstanbul'da yaşamaktayım. Bilgi teknolojileri konusunda çalışmalar yap..