Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '13

 
Kategori
Okullar
 

Kadırga Endüstri Meslek Lisesi

Kadırga Endüstri Meslek Lisesi
 

Eylül'ün ikinci haftası okulların açılmasına sayılı günler vardı...

O Cuma günü babam işyerine gidememişti,daha doğrusu duraktan döndürülmüştü...

Takvimler 12 Eylül 1980 Cuma gününü gösteriyordu ve  Askeri Darbe olmuştu.

Liseye, Kadırga Endüstri Meslek Lisesi'ne böyle bir ortamda başlamıştık...

O yıllarda okullar Ekim'in ilk haftası açılıyordu ve bizimkisi yepyeni bir heyacandı.

Meslek Lisesi rüzgarlarının estiği bir dönemdi o yıllar ve gelecekteki Meslek Liseleri furyalarının da muhtemel habercileriydi...

Kendi  payımıza; hergün yaklaşık 25 km gidip,25 km'de geliyorduk eğitim-öğrenim görebilmek adına.

"4 Eklim 1976'da geçici olarak, şimdiki Beyoğlu Öğretmenevi olan, zamanın Akşam Sanat Okulu'nun bir bölümünde öğretimine başladı. Ekim 1977'de Kumkapı Kadırga Meydan Sokak No:21 Eminönü adresindeki binası tamamlanarak buraya taşındı. Daha sonra 1988-1989 öğretim yılında Teknik Lise, 1996-1997 öğretim yılında Anadolu Meslek Lisesi açılarak Eminönü Kadırga Anadolu Meslek, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi olarak gelişimini sürdürdü."

Deniliyor okulun sitesinde...

İstanbul'daki en eski Meslek Liselerinden birincisi Sultan Ahmet Endüstri Meslek  ikinciside Kadırga Endüstri Lisesi'dir yanlış hatırlamıyorsam.

Yaşanan yıllar,kimi dönemler,okullar farklı farklı izler bırakır insan hayatında...

Bu konuda K.E.M.L'si bende derin izler bırakmıştır açıkçası...

Birinci nedeni  okulun benim için uzun soluklu olmasıdır...

Sonraki nedenleride boşverin...

(Geçmişten bugüne yaklaşık 30-35 yıllık bir sürece baktığımda bizde en çok üzerinde değişiklik yapılan şeylerin başında Milli Eğitim'in dolayısıyla okulların ve buna bağlı sistemlerin olması gerçeğidir...)

 O yıllarda:

-Aynı sınıfta iki yıl kalan okuldan atılmazdı çünkü;Açık Lise olayı henüz keşfedilmemişti.

-Derslerinde başarısız olan öğrenci isterse sadece kaldığı derslerden aynı sınıfa devam eder, istersede kaldığı sınıfı olduğu gibi tekrar eder ya da (benim gibi) kaldığı derslerden(okula gitmeden) beklemeye kalıp yıl sonunda da bütünleme sınavlarına girerdi.

-Şimdiki gibi kredili sistem yoktu.

-Notlar 10'luk sistem üzerinden hesaplanır ders geçmek içinde en az 5'lik ortalamayı tutturmak gerekirdi.

-Hemen yanıbaşımızdaki ilkokuldan "andımız"ı okuyan öğrencilerin sesleri duyulurdu.

-Öğretmenler Kurulu(Kararı) Ö.K.K o zamanda vardı (sanırım)şimdi de var.

Vardı da yararlanabilene ...

Hangi yıldı,ben kaçıncı sınıftaydım tam olarak hatırlayamıyorum;Rahmetli Turgut Özal Başbakan...

Öğrenciler için daha doğrusu zayıf-lar-ı olan öğrenciler için bir af çıkarmıştı (şimdiki kimi bayramlardaki "idari izin" ler misali) neredeyse şartsız-koşulsuz...

Tek şart öğrencilerin kaldıkları derslerden bütünleme sınavlarına girmiş olmaları...

Ben sınavlara girdiğim 2-3 dersten 3 ve 4 gibi notlar almama rağmen Ö.K.K ile geçip bu aftan yararlanamdım.

O moral bozukluğu ile bizim buradaki şimdi adı değişmiş olan Sefaköy Lisesi'ndeki camlara asılı sınav sonuçlarına bir göz attım.

Gördüğüm kadarı ile sınava giren her öğrenci Ö.K.K ile sınıfını geçmişti.

Hele bir tanesi vardı ki muhteşem;öğrenci 9 dersten bütünlemeye kalmış (10'lu sisteme göre) 8 dersi 0-1-2 notları ve Ö.K.K ile bir dersi de borçlu geçmiş,bir dersi veremeyeşinin sebebide o dersin sınavına girmemesi...

Sonrasında...

Sonrasını isimsiz olarak(adını hatırlayamadığım) bir blog yazısında burada anlattık...

Başarısızlığın  geçerli sebebi olmayabilir ama adaletsizliğin geçerli sebebi olabilir mi?

İz denilen şey böyle birşey olsa gerek...

Düsturumuz- tevekkülümüz "her şerde bir hayır vardır" oldu hep...

Yaşadığımız- yaşayacağımız günlere-aylara-yıllara dair...

 
Toplam blog
: 180
: 901
Kayıt tarihi
: 25.07.09
 
 

Önceleri Milliyet Gazetesi'nin "Okur Mektupları" vardı...Şimdi ise "İnternet", "Milliyet Blog" ve..