KAF DAĞI'NIN GİZEMİ

Uzak ülkelerin birinde çok güzel bir prenses yaşarmış. Bu güzel prensesin kimsenin çare bulamadığı bir hastalığı varmış. Kimse prensesi mutlu edemiyormuş. Karşısına ona aşık olan onca genç erkek çıkmasına rağmen hayatta hiç yüzü gülmemiş. Hastalığının adı Mutsuzluk Hastalığı'ymış. Genç Prenses'in babası onun bu durumuna çok üzülüyormuş. Fakat elinden gelen bir şey yokmuş. Bir gün ülkedeki tüm perileri huzuruna çağırıp kızının hastalığına çare bulmalarını istemiş. Periler teker teker görüşlerini söylemişler. Bir tanesi mutluluk görecelidir. Belki kızınızı mutlu edecek şey hayatına girecek bir erkek olmayabilir demiş. Sıra en son peri olan Her Derde Deva olan Peri'ye geldiğinde Zümrüd-ü Anka Kuşu'na soralım o her şeyi bilir demiş. Prensesin babası Kral periye ;

- Peki bu Zümrüd-ü Anka Kuşu nerededir diye sormuş. 

Peri  

- Kaf Dağı'nın ardındadır. O Kuşların Padişahı Zümrüd-ü Anka'dır . Kaf Dağı'nın ardında Bilgi Ağacı'nın dalında bir yuvası vardır, orada yaşar . Senin kızının çaresi Simurg'tadır. 

Kral ;

- Madem kızımın çaresi Simurg'tadır söyle ona ne isterse o olsun yeter ki kızımı iyi etsin demiş hüzünlü bir sesle. 

Bunun üzerine Peri Simurg'a danışmış ve Kral'ın kızının durumunu anlatmış.

Simurg da 

- Söyle prensesin babasına eğer prenses bütün bu şatafatlı hayattan vazgeçip bana gelir, benimle yaşarsa onu da benim gibi ölümsüz kılarım ve sonsuza kadar mutlu yaşarız tek şartım bu. Ben onun için kendi aşkımdan vazgeçerim o da benim için dünya hayatından vazgeçsin ; yüzü gülecek mutlu olacak diyerek sözlerini tamamlamış. (Prens Sonsuzluklar Ülkesi'nin Prensi olduğu için daha doğar doğmaz Prens'e Periler Padişahı tarafından sonsuza kadar yaşama hakkı verilmiş. ) 

Bunu duyan peri sevinç içinde Kral'ın sarayının yolunu tutmuş. Saray'a vardığında Kral'ı görmek istediğini söyleyip , huzuruna çıkmak için beklemiş. 

Kral

- Çağırın Her Derde Deva Olan Peri'yi diye emretmiş. Peri Kral'ın huzuruna vardığında Simurg'un dediklerini Kral'a iletmiş. Kral şiddetle karşı çıkmış. Bu Simurg nasıl olur da böyle bir şeye cesaret eder diye kükremiş.

Peri de;

- Ama Kral'ım kızınızın sonsuza dek mutlu ve ölümsüz olmasının tek çaresi bu demiş. 

Kral;

- Hayır böyle bir şeye asla izin vermem. Benim kızım burada yaşayacak ve olacaksa burada mutlu bir hayatı olacak.Söyle o Simurg'a eğer her şeyi mümkün kılan Kuşlar'ın Padişahı'ysa gerçekten bunu sarayda da yapabilir demiş.

Peri;

- Peki Kral'ım bu dediklerinizi Simurg'a ileteceğim. Umarım sizi dinler. Dinlemezse eğer Kral'ım ben bundan mesul değilim çünkü Simurg başkasına aşıktı ve kızınız için aşkından vazgeçti ; kızınız için fedakarlık yaptı. 

Kral,

- Nasıl yani? 

- Kızım Kuşlar'ın Padişahı'yla mı evlenecek yani bir insanla değil de kuşla? Bu nasıl olur demiş şaşkınlık içinde. 

Peri;

- Hayır Kral'ım Simurg Sonsuzluklar Ülkesi'nin en genç, yakışıklı ve altın kalpli prensidir. Bir gün fakir bir kıza aşık oldu ; babası o kızı oğluna layık görmedi ve evlenmelerine müsaade etmedi Fakat prens aşkından vazgeçmeyip fakir kızla görüşmeye aşkını yaşamaya devam etti. Bunu öğrenen babası bir gün İmkansızlıklar Perisi'ni çağırıp oğlumla konuş eğer o kızla görüşmeye devam ederse  onu benim isteğimle Kaf Dağı'nın ardına göndereceğini ve Simurg Kuşu'na çevireceğini ona söyle.demiş.

İmkansızlıklar Perisi de Prens'e gidip babasının bu dediklerini bir bir anlatmış. Bunları duyan Prens ;

- Babam ne derse desin aşkımdan vazgeçmeyeceğim diyerek haykırmış. İmkansızlıklar Perisi de ;

- Peki öyleyse Simurg olmaya hazırlan der demez onu Kuşlar'ın Padişah'ı Simurg'a çevirmiş. Prens Peri'den sadece tek bir şey istemiş. Prens eğer bir gün gerçek mutluluğu tatmak isteyen biri olursa onu mutlu etmek ve kendisi gibi ölümsüz kılmak için aşkından vazgeçebileceğini fakat o zamana kadar onu ara sıra da olsa insan haline çevirmesini İmkansızlıklar Perisi'nden istemiş. 

Tabii ki demiş İmkansızlıklar Perisi . Benim görevim imkansızlıkları mümkün hale getirmek. 

Prens kaderine razı olup Simurg Kuşu haliyle yaşamaya başlamış. İmkansızlık Perisi ara sıra Prens'in yanına uğrayıp onu insan haline çeviriyormuş. Prens de böylece aşkıyla görüşebiliyormuş. Ta ki Mutluluklar Ülkesi'nin Mutsuz Prensesi'nin babası prensten yardım isteyene kadar.

Prens İmkansızlıklar Peri'sine ;

- Ben bir söz vermiştim ve sözümü tutacağim . Gerçek mutluluğu tatmak isteyen biri olursa ona yardım edeceğimi ve onun için aşkımdan vazgeçeceğimi söylemiştim.Mutsuzluk Hastalığı'na tutulan Prenses'in durumu beni çok üzdü. Ona mutluluğun ne demek olduğunu göstereceğim; bir ömür mutlu olacak ve benim gibi sonsuza dek ölümsüz olacak demiş inançla. İmkansızlık Perisi Prens'i insana çevirip prensesin yanına götürmüş . Kral'ı zar zor ikna eden Prens kızımı sana emanet ediyorum ona iyi bak onu iyileştir diyen Kral'a sözüm söz Kral'ım ona gerçek mutluluğu tattıracağım diyerek saraydan Prensesle beraber ayrılmış. Ve onu Kaf Dağı'nın ardında yaşadığı Bilgi Ağacı'na götürmüş. Sözünü tuttuğu için İmkansızlıklar Perisi Prens'i tekrar insan haline getirmiş. Prens Prenses'e senin için aşkımdan vazgeçtim. Sen de benim için dünya hayatından yaşadığın şatafatlı hayattan vazgeçtin. İşte gerçek mutluluk böyle bir şeydir. Senin bana geleceğini senin benim gerçek eşim olacağını rüyamda görmüştüm. Aşk birbiri için fedakarlık yapmaktır. Gerçek mutluluk eşinle yaşayacağın sonsuzluktur. Sonsuza kadar eşim olacaksın ve sonsuza kadar mutlu olacaksın diyerek Prensesi öpmüş ve Prenses o anda sanki yüzyıllık bir uykudan uyanır gibi bir anda dünyanın en mutlu insanı olmuş. Böylece Mutluluklar Ülkesi'nin Mutsuz Prensesi Ve Sonsuzluklar Ülkesi'nin altın kalpli Prensi sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.