- Kategori
- Siyaset
Kafkas ittifakına doğru
Ağustos 2008’de ki Rusya-Gürcistan Savaşı sırasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından ortaya atılan “Kafkasya Barış ve İstikrar Platformu” yoluna emin adımlarla yürümeye devam ediyor.
Maç Diplomasisi ile başlayan ve birçok teşebbüslerle devam ettirilen bu süreç 13 Şubat 2009 Cuma günkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Moskova ziyaretiyle bir başka boyut kazandı.
Moskova Ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev arasında Kremlin Sarayı’nda imzalanan deklarasyon sürecin bu boyutunun önemini de tayin ediyor.
Bu gelişme iki ülkenin bölgesinde ki güçlü ortaklığını adeta tescil eder niteliktedir. Münih’te ki Konferans sırasında söz konusu platformun olası iki ülkesi olan Türkiye ve Ermenistan yetkililerinin beyanatları Kremlin Zirvesi’nde ki mukavele edilen ortaklık deklarasyonunun emarelerini de veriyordu, aslında.
Aynı zamanda iki lider arasında imzalanan deklarasyon siyasi münasebetlerin yanında ilişkilerin enerji boyutu bakımından da önemli mesafeler kat edildiğini göstermekte.
İki liderin imzaladığı deklarasyon, Rusya’nın ülkemize altmış milyar dolarlık elektrik ihracının da yolunu açıyor.
İktisadi bakımdan da iki ülke arasında ticaretin kendi milli paraları ile yapılması öngörülmekte.
Bu öngörü ile iki ülkenin ticari münasebetlerinde de önemli bir mesafe kat edilecektir.
Moskova’da ki Gül-Medvedev ve Gül-Putin Zirvesi Kafkas İttifâkı Platformu’nun temel taşlarını örmesi bakımından da tarihi bir gelişmedir.