Kahvaltı sonu yazısı!

Pastırma yazı, bildiğiniz gibi her ekim ayının sonunda başlar kesintisiz on gün sürer!

Kayseri yöremizden dünyaya dağılmıştır!

Ortalama 20 derece santigrat bir sıcaklık seyri vardır! Sonra kış başlar!

Arap ülkelerinde çalıştığım zamanlarda dikkatimi çekmişti. Ekim ayının sonunda hava birden 20 dereceye düşüyordu.

“Haci ne oluyor ya? Kış geliyor galiba!”

“Yok! Pastırma yazı başlıyor! Kasımın onundan sonra sıcaklık daha da artar!”

Bizdekinin tersi yani!

Bu Kayserililer dünyaya dağıldıkça pastırma yapabilmeleri için gerekli normal şartlar her bölgede sağlanıyor bunlara!

Öyle felekten torpilli adamlar bunlar!

Yoksa olmaz!

Bizim araba bir tilkiye çarpmıştı Irakta, iki gün sonra bir baktık leşine ki kâğıt gibi! Ne kokusu var ne bir şey!

Pastırma olmaz bu vaziyette! Bağıl nemin olması lazım!

Pastırmanın üzerindeki kırmızı tabakaya “çemen” denir! Ben”Toğat’ın" çemenini severim! “Acuka’dan” daha acı ya! Bir süredir sabah kahvaltılarında ekmeğin üzerine sürüp yiyorum! Çay olmasa yanacağım da Allahtan çay var!

Fakat kabı çok komik!

“Tokat’ının meşhur çemeni” yazıyor etiketinde!

Ertuğrul’un dikkatini çekti!

“Baba, bak yanlış yazmışlar! Korsan imalat olmasın bu sakın!” Dedi!

“Yeme o zaman!” Dedim!

Memleketimizde her ilin meşhur ürünleri var! Bu beni sevindiriyor!

“Dut pekmezi var mı kardeş?”

“Olmaz mı Abi? Malatya’nın meşhur pekmezi hem de!”

Rahmetli annem anlatmıştı. Dedem birkaç kilo tereyağı götürmüş Hendek pazarına! Kimse almamış rengi beyaz diye! Ama aynı yerlerde koyun otlatan komşumuz, sapsarı yağ satıyormuş! Annem sormuş bunu komşunun gelinine!

“Bizim yağlar beyaz oluyor, sizinki sapsarı! Nasıl oluyor bu kız?”

“Kaynanam yumurtanın sarısını karıştırıyor yağa!”

Annem nineme demiş bunu!

“Ne yağ satarım ne hile yaparım!” Demiş ninem!

İyi oldu be!

Pastırmadan girdik tereyağından çıktık!

Pazar Pazar!

Not: Durun ya, bir fıkra anlatayım da öyle bitireyim!

Karadeniz çok yağmurlu olur biliyorsunuz! Temel hanımıyla Hacca gidiyorlarmış. Cidde havaalanında inmişler, bakmışlar ki günlük güneşlik bir hava!

Temel hanımına bakmış.

"Kordun mi bize olan işe kari! Tam bir çayir kurutma havasi varidi oni da buraya gelduk!" Demiş!!