Kalbin kadar temiz bu sayfayı…

'Siyah okul önlüğünle başarılar, beyaz gelinliğinle mutluluklar’

 

Şeklinde devam edip yıllar sonra okuması zevkli olan hatıra defteri girişi.

 

Hepimizin hatıra defterlerinde giriş cümlesidir bu. ‘Kalbin kadar temiz olan bu sayfayı bana ayırdığın için sana teşekkür ederek sözlerime başlıyorum gibi’ İlköğretim, lise ve üniversite yıllarında ne kadar safiyane yürekli oluyoruz. Hayat imtihanına bir kala karşımızdaki tüm dostlarımızın bizim nezdimizde kalbi temiz ve masum. Ne zaman altın çamura düşüyor, işte o zaman başlıyor imtihan. Hayat çamurunun içinde insanoğlu her şeyle karşılaşıyor. Yalan, dürüstlük, fırtına, ihanet, acı vs…gibi. Hatıra defterlerinde hayatın zor olduğundan hep bahsedilir ve temenni edilir. ‘Gelecek hayatın dikenli yollarında sana mutluluklar dilerim diye.

 

Hani filozofa sormuşlar mutluluk nedir diye… O da demiş ki; belli bir yaşa geldiğinizde geriye dönüp hatıra defterinize baktığınızda; ‘ İyi ki şu şu şunları yapmışsın diyebiliyorsan’ İşte o zaman mutluluğun sırrına erişmişsindir’ diye. Mutluluk en çok geriye gitmektir aslında. Hatıralarınız ne kadar çoğalmışsa, ne kadar çok okul yıllarınıza özlem duyuyorsanız ve ne kadar çok geçmişe dönük anı biriktirmişseniz o kadar yoldaşınız, dostunuz ve arkadaşınız olmuşlardır sizin.

 

"Eğer sen gözlerimde bir yaş damla olsaydın, seni kaybetmemek için ağlamazdım"