- Kategori
- Sevgililer Günü
Kalbin tercihi, vakit ustalığı ve Sevgi fidanları

Evrende sizin de bir gülünüz olsun...
Birgün bir ağaç dikmek ister misiniz? Peki o gün bugün olsun ister misiniz? Ağaç olur, bir dal olur, bir yaprak olur, hiç farketmez bir can olsun, sevgiyle dikelim yeter. Özellikle de sevgililer gününde sevgilisinden bir çiçek bekleyen hanımlar ve çiçek almaya gönlü olmayan, olsa da beceremeyenler, bu teklifim öncelikle size. Fakat, asıl bunu yapacak olanlar, sevgilisi olmayanlar, sevgilim yok diye üzülüp sevgililer gününe kadar ne yapacağını bilemeyenler...
Hadi kolları sıvayalım, ayın 5’inde ağaç dikme zamanı başladı. Sevgilim yok diye üzülmek yerine, bir parka bahçeye gidip minik bir fidan dikelim. Sevgililer gününde kalbimizin tercihi tutmamış olabilir, biz yine de bir köşede bir sevgi fidanı yetiştirelim. Yıllar sonra bizim ektiğimiz fidan büyük bir ağaç olur, üzerine sevgililer isimlerini kazırlar, birbirlerinin gözlerinin içine bakar, ilan-ı aşk ederler kimbilir?
Bir yerlerde iz bırakmak ister insan eğer yaşanılan an onun kalbinde bir iz bıraktıysa. Kimisi ismini isminin yanına yazar sevdiğinin, kimisi ise duvarlara... hatta, caddelere ilan-ı aşk edenler bile vardır. Bir sevda yeşerdi mi gönülde, kalp yerinde duramaz. Bu halini dağlara, taşlara yazar, sevdiğine anlatmak için ne yapacağını bilemez olur. Sevdiğine kavuşsun kavuşmasın, her kalp bu telaştan geçmiştir herhalde.
Kalp nasıl yapar tercihlerini bilir misiniz? Kaş göz edeni mi tercih eder, elinden tutanı mı, yol göstereni mi, dekolte giyeni mi? Kalpsiz olanlar nasıl yaparlar tercihlerini? İlla herkes bir tercih yapacak demiyoruz elbette, lakin kim inkar edebilir, kalp tercihini yaparken kimseyi dinlemez, sadece canın sahibini dinler. İki tercih türü arasındaki en önemli fark, tenin sahibi tercihini yaparken bencildir, kendi sahip olduğuna bakar, kalp ise ona sahip olduğunu veren ona ne gösterirse onu görür, ona bağlanır.
Tenden öte, vakit ustası ile gönül ustası olanlar sevgilinin gerçek manasını bilir muhakkak. Biz bilmeyenlerdeniz ki sorar soruşturur, okuruz da, karşımıza çıksa nasıl anlayacağımızı, anlatacağımızı bilemeyiz. Madem gerçek sevgiyi anlamak, anlatmak o kadar zor. Birini seviyorsak eğer, bir dal olsun kavuştursak toprağa, bir gül dalı mesela... O gün giden binlercesinin yerine biz de birer tane eksek, işyerinin bahçesine, en yakın parka, yol kenarındaki çiçeklerin arasına. Ne dersiniz gönül dostları? Kalbinin tercihine kavuşmuş olanlar, olmayanlar, ilan-ı aşk vaktini yakalamış olanlar, olmayanlar, velhasılı kelam içinde sevdaya dair umudu olanlar, gelin birer sevgi fidanı dikelim. Bir sonraki yıl mis gibi kokan, bizim için açan çiçekler versin. Sevgililer gününün ticari şatafatından uzak, sevdaya yakın bir hafta geçirmenizi dilerim.
Muhabbetle kalınız.