Kaliteli İnsan

Markalaşma süreci başlayalı beri ürünn belirlemede "Kalite" nin ne kadar nemli bir faktör olduğunu anlıyor insan... 

"Kaliteli tekstil, kaliteli gıda, kaliteli inşaat, kaliteli otomotiv" diye adlandırma yaparız güncel yaşamımızda... Gerek dayanıklı tüketim ürünlerinde, gerekse günlük tükettiğimiz gıda gibi ürünlerde aranan nitelik kalitedir. Dolayısıyla marka anlayışıdır."Kalite" dediğimizde elbette ki sadece saydığım sektör ve ürünler akla gelmiyor, ayrıca bu sektörlerle de sınırlı değildir. Konaklama ve eğlence sektörlerinde de özellikle kalite arıyoruz.. 

Biz ne kadar kaliteliysek o kadar kaliteli ürün, o kadar kaliteli konaklama tesisi veya kaliteli cafe tercih ederiz.. "Kaliteli insanda mı olur muş?"demeyin... Zaten her kaliteli ürün veya hizmet, kaliteli insanlara göre değil midir? "Kaliteli insan" denildiğinde akla gelen ilk özellik, o insanın hayata karşı olan duruşuyla ilintili değil midir?. İnsanlara, doğaya, hayvanlara, sanata bakışıyla gözlemlenen durum değil midir? Ayrıca, kaliteli insan denildiğinde, yalan konuşmayan, konuşmasını beceremeyen, konuşmaya yeltendiğinde yüzü kızaran değil midir?. Kaliteli insan; karşısındaki insanın kötü olmasını hiç bir zaman istemeyen, hep pozitif olmasını yeğleyen kişi olarak tanımlamaz mıyız? Kısaca, doğru insan kaliteli insandır. 

Bu tanımlamalar bizler gibi hayatı seven, hayata olumlu bakabilen kişilerin tanımlamalarıdır. Oysa biz ve bizler gibileri hiç mi hiç ilgilendirmeyen bir tanımlama daha var kaliteli insan üzerine. "Ne kadar çok kapitale sahipse o kadar kaliteli insan" anlayışı.. 

Bu anlayışta olan kişiler de hep emitasyon yaşarlar..