Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '09

 
Kategori
Deneme
 

Kalp kalbe karşı

Uyandım birden seninle
Gece üçü bulmamış
Bir bulut durdu gözümde
Hasret bize uymamış

İşte yine buradayım. Tanrı'dan ödünç aldığım son gece bu. Alıp ellerimin arasına başımı yıldızlardan sıyırıyorum bu kara lekeyi. Ne içindeyim aslında zamanın ne de dışında. Bir an için etrafımda döndüğünü sanıyorum bu koca dünyanın, bazende bir kum tanesi kadar küçülüyorum nedensiz yere.

Ben her gece sen oluyorum aslında. Değince kirpikler birbirine o tanıdık hüzün uçuruverir bir anda zamanlar ötesine. Şöyle kuş bakışı keyfini sürerim önce Istanbul'un, Marmara'nın. Sonra adımladığın kaldırımlarda dolanırım sere serpe savunmasız bir çocuk misali.

Şimdi kulağımda tanıdık bir tını, düşüyorum yürekten kağıda. Hatırlıyorsun değil mi ? Sesinle ağarmasını diledim bu tanın. Usul usul çökerken karanlık sokaklarıma ne çok şey var aslında dilediğim. Ama yine en hoyrat zamanıma denk geldin. Gecenin bir yarısı sayıklayarak uyandım adını. Zamanın bu acımasız devinimlerinin arasında ağır aksak bir yürekle dolanırken yine senli anlara denk geldim. Yine bana geldin.

Duvarların ardında bir kuş misali çarpar o küçük yüreğim. Sensizliği biriktirip en kuytularımda hükümsüzdür ilanları veriyorum nicedir. Sonra kabarıyor içim. Tutamıyorum, nehirlere karışıyor gözyaşım.

Zaman sonra duruluyorum. Bu tek perdelik oyunda hasretti rolüm diyorum, oynuyorum. Aşk bize çok yakıştı, yakışanı çıkarma üzerinden demiştin. Tanıdık geliyor değil mi. Hala üzerimde biçtiğin kaftan.

Kalp kalbe karşı derler
Sende üzüldün mü
Ay bile çeker gider
Beni hiç düşündün mü

Seven duyar, işitir derlerdi. İnanmazdım. Ben deli boranlar arasında kıvranıp dururken düştüm mü aklına hiç. Yürekte sızı, gözde yaşmıydı o tanıdık şarkının mezesi. Her notasında yudum yudum içtin mi bensizliği.

Sonu yoktu. Ne günün, ne gecenin. Ne senin, ne de sensizliğin. Dillerin lâl olduğu zamanlara dayanıyor mazim. Sözsüz, sözcüksüz sohbetlerin konusuydu o ılık sevdam. Uzun uzun susuşlarım miras kaldı o anlardan. İki noktanın ardına gizleyip tüm benliğimi çözülmeyi umdum bir kaşif tarafından.

Ama yok. Ne gizemim kaldı geceye inat, ne de uzun susmalar artık. Ne zaman çökse gece, parmak uçlarımla teslim oluyorum sana. Ele veriyor senli mısralarım kendini, usul usul sana geliyorum.

Bir deli maviydi peşinden sürükleyen. Birkaç satır yazı, birkaç eski fotoğrafla koynundayım yine sensiz gecenin. Üçü olmuş ya da beşi. Ne farkeder ki. Bu dört duvar. Her duvarda hayalin. Bu koyu karanlık. Her deminde rengin. Ey deli mavi.! Susma söyle. Düşlendin mi beni sende.

Sensizlik bende saklı
Çıkmaz bir an dışarı
Elimde bir fotoğraf
O şimdi burda olmalı

Aldırma her yazıda söz etmeme o yakıcı sensizlikten. Tahmin bile edemezsin bıraktığı tesiri. Sayfalarımdan taşan sitemlerin, alev alan mısraların tek faili. Ne zaman bastırmaya kalksam bir tokat gibi patlar yüzümde o soğuk hali.

Her dilde anlatırım sana yokluğunu ama bir seni anlatamıyorum. Bir sana dönmüyor dilim. Bir kürek mahkumu gibi esirinim, haberin yok. Her gece hayalinin gözlerinde aradım seni, ellerinde. Yoktun. Ne zaman ihtiyacım olsa duvardı kapıların, açılmadın.

Küskünüm sanada en az mavi kadar. Bir deli maviydi sevdam. Mavisi sende kaldı.

Şimdi mi ? Bu yıldızsız gecenin ayazında alev alıyor parmaklarım. Dokunamıyor, yazamıyorum. Biliyorsun halbuki. Yazdıkça başkalaşıyor, sen oluyorum.

Ne desem boş. Suya yazı yazmak gibi seni sevmek. Yazdıkça seviyor, sevdikçe yazıyorum. Meraklandırmasın seni bu melankolik halim. Endişelenme. Elimde o fotoğraf, keşke burda olsa diyorum.

Seni seviyorum..

Şarkı : Aslı Güngör - Kalp Kalbe Karşı

18/03/09

 
Toplam blog
: 36
: 603
Kayıt tarihi
: 24.03.09
 
 

..