Kanama zamanları -1- ( dört sene önce idi)

Gece zordu. Elif'im ateşlenmiş sabaha kadar ılık duşlar aldırıyorduk. Ve ağır bir gece sabaha tetik çekiyordu ilmek ilmek, biz gün ağarırken yorgun uykulara daldık zoraki. Sayısal loto rekora koşmuştu, kalkıp ona bakmak istedim. Belli mi olur kim bilir belki şu geberik dünya bir an olsun, bir an olsun bize koordinatlamış olabilir mi keyfi, felek ofsaite düşmüş olabilir miydi hayatın bu zorlu karşılaşmasında? Kim bilir? Televizyonu açtım...Sayısal sonuçlarına bakacağım güya. Karşımda rakamlar; Hakkari'de pusu 9 şehit, 12 asker yaralı ve 6 kayıp. Bakmak istediğim, görmek istediğim rakkamlar bunlar olamazdı! Daha kaç gün olmuştu 15 şehit vereli?! Bu Rakkamların dini imanı yok, sanki dağdan gelmişler! Dün gece, Dün gece Elif'im ateşler içinde harp ederken, Elif'imin dağdaki abileri, Elif'lere birşey olmasın diye hayatlarını ateşlere attılar öylemi?! Elif'im ateşler içinde, ben dünyanın tek sorunu Elif'imin ateşler içinde olduğunu zannederken, bir yerlerde ülkemin dağlarında, ülkemin yasal evlatları ateşler içinde. Elif'ime ilaç verince sabaha iyi oldu, ama dağda ateşler içinde olana hangi ilaç iyi gelir! Derken şehit sayısı 12...

Bir timimiz kendi dağlarımız da, pusuya düşürülmüş, yabani  böcekler tarafından ısırılmış, kim bilir hangi ana yüreğine, yavuklu dudağına zehirli bir ağıt inmiştir bu gece. Oğul dağ da kanlar içinde, sen gel anama anlat dialogmuş,  iletişimmiş, hoşgörüymüş, devlet öç almazmış... Sınır ötesiymiş, sınır berisiymiş. Sen gel anama anlat, yoksa -anamı alıp gideyim mi!- İşin kahreden yanı, bu hainlere elektirk satan kim? Hem de piyasadan ucuza? Haburu kapatmayan kim? Daha rahat ticaret yapsınlar diye? Ya şehit olan kim sürekli? Cevap veriyorum hepsinin cevabı aynı. Burası Türkiye gariplikler ve garabet ülkesi. Cevap veriyorum hepsinin cevabı aynı, BİZ!...

Borozani va Talanbari ile bu topraklar da ekonomik ilişkilerde olanlar kim? Kimin meclisinde PKK lıların akraba sayılacak yakınları var? Şehitlerin ana babasından, bu topraklar da yaşadığı için vergi kesilerek oğullarını dağda şehit eden fikrin savunucularına maaş veren baş bir kara parçası var mıdır atlaslarda? Baş Uyuyan, dünyanın baş düşmanının okyanus ötesinde ki makamına gidecek ve kapalı kapılar ardında onlardan haraket emri alacak! Atasının izini yaşadığı topraklarda kaybettirenler, okyanus ötesinden fikir alacaklar!  Sınır Ötesi diyecek bizikisi, sinirlerimi bozma diyecek öteki, dağdaki böcek ısıracak anamın yüreğini, anamın yüreği kahır böreği...Anamın yüreği kasımın 5 ine kadar kan revan, okunur o vakte kadar daha kaç ölüm tonunda ezan! Serilir avluya kan kırmızı bayrak, ülkem saf tutar ağlayarak! Ya Sabır, evlatlarımız dağda dökülür sapır sapır...Elektrik bizden, ticaret bizden, şehit bizden. Sayı ansızın çoğaldı. Acı yürekte ısırgan otu! 16 şehit, 15 yaralı, 6 kayıp! Sayısal loto için açtığım ekranda, şehitler art arda. Sayısal fırıldak, sayılar kör bir bıçak.

Başbakan 5 sene sonra kendini Cumhurbaşkanı yapacak define sandığının başında, basına çatmakta. Vatan severlik artık ajite imiş. Yada tepki koymak hain ölümlere. Anamın dudağında acılı bir zılgıt ajite, AaBeDe'ye hayır ,ajite. PKK kanlı ellerini üzerimizden çek ,ajite. Soğuk kanlılıkla donuk kanlılığı bir birine karıştırmakta muhteremler, ya da işlerine öyle gelmekte. Bizler soğuk kanlı olabiliriz ama kimse bizden donuk kanlı olmamızı beklemesin!...

Akşama büyük adamlar toplantı yapacaklar. Laf donanmanın yakıtı değildir, Laf ancak siyasilerin peynir yüklü gemilerini yürütür o da yükü eski kaşarsa! Teskere çıktı ama çıktığına bin pişman. Yok girmeyiz, yok çıktı ama hemen girmek demek değil bu, çıktı ama inşaallah kullanmayız. Layt bir teskere çıkaracağına keskin bir testere çıkarsaydık daha iyi idi. Benim dağlarım da evlatlarım ölecek ama deri koltuklarında lep top yazarları , köşelerinde köşe dönmece oynayıp hala barış naraları atacaklar.

Ben bu barışı istemiyorum! Bu barış beni öldürüyor. Kuzey Irak bana hala Irak. Kuzey Irak kendine gel beni delirtme, beni rahat B'ırak!  

21 ekim 2007