Kanserle Savaş Haftası varmış vah vah !

1-7 Nisan tarihleri Kanser Haftası olarak kutlanmaktadır… 

Şimdi burada kalkıp kanser şudur, kanserle savaş haftası şu nedenle kutlanır gibi konuları yazmak içimden gelmedi. Yani tabelaya bakıp tabelada yazanları yazmak yerine dükkanın içine bakıp iflas etmiş durumdaki dükkanı yazmak bence daha doğrudur. 

İnkar edilemeyecek bir gerçek vardır ki; dünya kanser hastalığı ile mücadelede başarılı olamamıştır… 

Hele ki, ülkemiz sıfırın altında kalmış durumdadır… 

Bizim devlet anlayışımızda maalesef hastalıkla mücadele denince ahkam kesmeler mevcut olup iş tatbike gelince ise uygulanmasını bırakın uygulamak bile denenmemektedir. 

Ülkemizde Kanserle mücadele deyince alınan en göze çarpan tedbirler dumansız hava sahası, alkol kullanımına sınırlama getirmektir. 

Diğer tarafta nerede ise her evin çatısına, her sokağın köşesine baz istasyonları yerleştirilmekte, hızla ve ben yaparım edasıyla Nükleer Santral kurulma çalışmaları yapılmakta, GDO’lu ürünlerin cenneti durumuna geldik umurlarında değil, Kök hücre çalışmalarında, ilik bankası oluşturulması çalışmalarında eksi ellilerde seyrediyoruz. 

Ondan sonra kader, takdiri ilahi denilerek tedbirsizliklere kılıflar üretiliyor. 

Ülkemizde insan hayatı, insan sağlığı o kadar değersiz durumda ki, devlet eliyle yaşatmak yerine öldüğünde hizmet vermek anlayışını geliştirdik. Sen yeter ki öl kefen, tabut, imam hemen devlet desteğinle yanında… 

Yanlış anlaşılmasın bu sadece bugünkü hükümetin değil bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin insan sağlığına yaklaşımıdır. 

Yurtdışında cilt kanserine karşı sadece 1 yıl ömrü uzatabilen ve 4 defa vücuda sürülen bir ilaç geliştirildi. İlacın açıklanan fiyatı 480.000 dolar yani bir yıl ömrü uzatabilmenin bedeli bu… 

Duyunca güldüm bizim devlet normal tedavide bile ilaçların bedelini tam karşılamıyor ve ilaç farkını vatandaş cebinden ödüyor. Eh artık eczaneci utana sıkıla der, efendim SGK bu ilacın 24.70 TL sini karşıladığından kalan farkı sizin ödemeniz gerekir. Gariban faturayı duyunca kansere gerek kalmadan kalpten gider zaten… 

Bugün dünyada klonlama çalışmalarına ayrılan sermaye kök hücre ve kanser çalışmalarına ayrılmamaktadır. Şaşırtıcıdır ki klonlama çalışmaları daha önemli konumdadır. Düşündüm neden acaba diye… 

Fark ettim ki; klonlamanın sağlık ve tedavi ile yakından uzaktan alakası yok. Klonlama tamamen mükemmel insan, mükemmel ve sınırsız bir ordu ve insan gücü yaratma çalışmasıdır. Yani şu cani diye adlandırılan Hitler’in en büyük hayalinin devamıdır. Mükemmel ırk yaratma… 

Oysa tedavi geliştirmek için gereken önem maalesef gösterilmemekte hatta insanların göz göre göre ölmelerine seyirci kalınmaktadır. Bu devletler eliyle yapılan en büyük katliamdır. 

Şimdi çıkıp yine ahkam kesecekler atıp tutacaklar bizlerde bunu seyredip vah vah diyeceğiz. Hayali çalışmalara şak şak tutacağız… 

Hangimiz duyarlıyız ki; kaçımız gidip ilik nakline test yaptırdık. Başımıza geldiğinde yandım anam diyerek avaz avaz bağırıyoruz da… 

Bizler bugüne kadar ne yaptık… 

Bırakın ilik vermeyi kaçımız kan verdik ömrümüzce… 

Eh biz ne yaptık ki, hangi sivil kuruluşun çabalarında bizlerinde sağlık için bir damla teri aktı. 

Kaçımız kalkıp bu insanlara destek olmaya çabaladık. Hangimiz küçücük bir çocuğun ölümle mücadelesinde o çocuğa bir nefes olduk… 

Yaptığımız tek şey vah vah çekmek… 

Allah rahmet eylesin deyip ardından dualar etmek…