Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '16

 
Kategori
Kitap
 

Kapitalizmle adaletsizliğin başkenti ve yarım yamalak bir sosyalizmle diktatörlüğün başkenti: Amerik

Kapitalizmle adaletsizliğin başkenti ve yarım yamalak bir sosyalizmle diktatörlüğün başkenti: Amerik
 

Amerika ve Rusya'yı anlatan bir kitap okudum. Gündüz Vassaf'ın yazdığı '40 Yıl Önce, 40 Yıl Sonra/ Amerika - Rusya' adlı kitaptı bu kitap.

İletişim Yayınları'ndan 2006 yılında çıkmış. Türü, Gezi, anı, siyaset, tarih, sosyoloji... Sayfa sayısı, 310.

*

Gündüz Vassaf, yaklaşık 60 yıldır ABD'de yaşayan psikiyatri uzmanı bir bilim adamı.
Çocukluğunun bir kısmı, gençliğinin ve orta yaşlarının tamamını ABD'de de geçirmiştir.

1966'da ve 2006'da Rusya'ya geziler yapmıştır. Sovyet Rusyasını da Putin Rusyasını da gözlemleme imkanı elde edebilmiştir.

Bu kitapta da Gündüz Vassaf, 40 yıl öncesinin ve 40 yıl sonrasının ABD'siyle Rusyası hakkında geniş, ilginç ve güzel bilgiler vermiş. Gezip gördüklerini, yaşayıp ettiklerini kayda değer bir şekilde not edip yazıya dökmüş.

*

ABD... Kapitalizmin, adaletsizliğin, ırkçılığın, haksızlığın başkenti... Teröristliğin vücut bulmuş hali... Solun en büyük düşmanı... Demokrasi bahanesiyle ülkelere savaş götüren, nifak sokan, fitneci, mendebur bir devlet...

ABD... insanlarına kısmi olarak refah sunsa da, ekonomik adaletsizlikte dünya birincisi olan bir devlet...
Kapitalizmin mabedi... Sol'un güçlenmemesi için İslami terör örgütlerini yaratan mendebur destekçi ve fitneci...

Söz konusu kendi devletiyse, demokrasiyi sümen altı eden, savaşa hazır ve nazır olan bir devlet. Hatta kendi menfaati için kurgularla teröristçe işler yapıp savaş mahanası yaratan bir şeytan...
Ama başka ülkeler söz konusu olduğunda bin dereden su taşıyan bir iki yüzlü...

*

Rusya...

Mutlakiyeti de, sosyalizmi de, kapitalizmi de, oligarkları da hepsini görmüş bir devlet...

Ama bir şey hiçbir zaman orada değişmemiştir: Diktatörlük... Eskiden de vardı, dününde de vardı, bugününde de var...
Çarları da diktatördü, sosyalist liderleri de, bugünkü Putin'i de bir diktatör...

Ama kültüre, eğitime ve eşitliğe en çok değer veren ülkedir aynı zamanda.
Sovyetler döneminde yönetim diktatör olsa da, kişisel özgürlükler olmasa da en eşitlik zamanlarını bu dönemde yaşamıştır Rusya.

'Putin nasıl oluyor da diktatör oluyor?' diyeniniz olabilir. Bal gibi diktatördür. Küçük bir örnek vereyim, geçenlerde Türkiye'yle Rusya arasında uçak düşürme krizi yaşandı; Putin Türkiye'le olan ilişkilerini askıya aldı. Türkiye'ye yaz turizmine gelen Ruslar'a yasak koydu. Böyle bir şey Türkiye'de yaşansa, seyahat özgürlüğü kısıtlandığından dolayı tepkiler, yöneticilerin diktatör olduğuna dair suçlamalar olurdu; ama Rusya'da hiçbir tepki duyulmadı. Sovyetler döneminde halkı iyice pusuklandırmışlar, eleştiri bilincini gemlemişler; yani beğenmedikleri bir şeye karşı kuzu gibi olmasını öğretmişler. Putin de işte parsasını topluyor.

-Mustafa Yıldırım - 07.08.2016 

 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..