Karalamadan alınan ödül

Sinema ile az çok ilgileniyorsanız Nuri Bilge Ceylan adı kulağınıza aşinadır. Özellikle uluslararası film festivallerinde gösterdiği başarı ile gurur kaynağımız olan Nuri Bilge Ceylan “Üç Maymun” filmi ile 61.Cannes Film Festivalinde en iyi yönetmen seçildi.

Nuri Bilge Ceylan’ın ödülünü alırken yaptığı konuşmada "Ödülü, tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum" demesidir beni asıl ilgilendiren.

Son yıllarda yurtdışında ödül alanların hepsi neden bu olgunlukta değil de ülkem karşıtı insanlarla omuz omuza diye düşündüm.

Sonra Nuri Bilge Ceylan’ın, ülkesi hakkında hiçbir karalama kampanyasında adı geçmeden bu ödülü alması, daha da mutlu etti beni.

Sanatçılık, yaratıcılık budur ve gerçek sanatçılar yalakalık yaparak ödül peşinde koşmayanlar, ilkelerinden ödün vermeyenlerdir.

Son dönemde herkesin ülkemin içişlerine burnunu sokmasını izlerken, işte benim ülkemde böyle başarılı insanlarda var diyebilmek inanılmaz keyifli idi. O cümlenin altında bizim bizden gayrı dostumuz yok mesajı vardı.

Filmin konusu : Küçük zaafların büyük yalanlara dönüşerek parçaladığı bir ailenin gerçeği örtbas ederek her şeye rağmen bir arada kalma çabası. Altından kalkamayacağı acılara ya da sorumluluklara maruz kalmamak adına gerçeği bilmek istememek, onu görmemek, duymamak, hakkında konuşmamak ya da günümüz tabiriyle “Üç Maymun”u oynamak, onun var olduğu gerçeğini ortadan kaldırır mı?

Bir an ne kadar tanıdık, sanki 70 milyonun oynadığı bir filmin perdeye aktarılması diye düşündüm.

Nuri Bilge Ceylan’ı yalnız ve güzel ülkesinin bir ferdi olarak kutluyor ve ülkemde yaşayanların ve bu ülkeyi sevenlerin artık üç maymunu oynamamasını diliyorum