- Kategori
- Şiir
Kararsız
Kararsız
Karar verdin mi
Gitmeye
İstanbul’a
Daha gitmeden
kasabana!
Bakıyorsun
Ellerinde depremli
haritaya
Bakırköy nere...
Nereymiş Samatya
Birkaç kaybolmayla
Öğreneceksin nasılsa
Yeter ki başlamasın
Polisler aramaya
Sen kararlı!
Sen nişan takımlı
Haydi! veda vakti
Şapkan elinde sıkıldı
Tüm ailen gözünün önünde...
Biri daha var
Karanfili mendile
işlemiş
Sevgisi ciğerine
Silemedin yazını
Saramadın aşkını!
içine sine sine...
Yemenisi sırılsıklam
Yetmiyor omuzu Emine’nin
Silmeye çalışıyor kaderini
Göğsünde Şükriye’nin
Tutmuyor beli
Kapanıyor dizlerine
Kaldırıyor başını
Açıyor buğulu gözlerini
Bakışları güneş karalı
ensende
Soruyor kendine;
- Kavuşmak için
bunca ayrılık neden be!
Çift öküz çıkmamış
ahırda
Köpekler saklanmış
İstemezler gitmeni
- Karışma! derler
Bölüşme başka dertleri!
Bilirsin güçlüdür hisleri
Sen kararlı!
Bacın öptü ya elini
Gözü sürmelin
ayası kınalı
Anan kokladı ya
Terini
Bir içli soludu...
Karnında tarifsiz acı
Sanırsın yeniden doğurdu
Yaktı tenini
Kıskandı güneş
Bıraktığı
Yavrııım! sesli nefesi
Babansa
yüreği yaralı
- Bari! diyor
Dönse!
Paralı
Sen kararlı!
Aradın ya üstünde
İstanbul’u
Boş ceplerinden
birindedir adresi
İnşallah aynen bulursun
Yerine nöbetler tuttuğun
Tertibin Dursun’u!
Gideceksin ya
Gözler...
Pamuk Nine’n...
Yaş’lı!
Göçü bir türlü anlamadı
Yedi düvelin alamadığını...
Nasıl terk ederdi
insan
Kendi toprağını!
Babası gitmişti böyle
İki kez askere
Emmileri... dayısı
Bir de!..
Çoktan… geçti sızısı
Kendinden
büyüktü
Çocukluk aşkı...
Anlatamadılar şu göçü
Ne yani!
Torunu da mı olacaktı
Şehit
ya da Gazi
Ne bilsin!
Hatırlatan
terk edişleri
Hep
seferberlikti...
Bunlar geçerken
aklından
Öpülmüştü
ince derili
kalın damarlı
mübarek elleri
Alınmıştı
"Hayır Duası"
çoktan...
Sen kararlı!
Helalleştin ya dünyanla
Dönüp attın ya bir adım
Geçirdin bir kararsızlık
Bir ürperdin
Ağırlaştı ya bavul
Hoş geldin!
Burası
Uzak bellediğin
İstanbul.
Öncel İpekçi