Karatay ne diyor?

Karatay Diyetini uyguladım. 13-14 kilo verdim. Kendimi daha iyi hissettiğim için düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Karatay’ın söylemek istediği şu: “Sağlıklı kalmak elinizde. Düzgün beslenmeyle kilo vererek, hastalıklara karşı direncinizi artırabilirsiniz.” Karatayın özeti bu şekilde.

Eski Çin’de doktorluk sadece koruyucu hekimlik olarak yapılıyormuş. Doktorun hastası olduğunda maaşından kesiliyormuş. Sağlık sistemi hasta olmama üzerine kurulmuş. Hasta gelsin ilaç firmaları, kimya sektörü, sağlık sektörü para kazansın zihniyeti yok. Karatayın önerileri de eski Çin’deki koruyucu hekimliğe benziyor. Parola, kendinize iyi bakın hastaneye gitmeyin, şeklinde olabilir.

Karatay başka neler söylüyor?

* Hastalıklara yakalanmamak için vücudun çalışan sistemini düzenli hale getirmek gerekir.

* Hastalıklar mutfakta başlar. (Stres ve hareketsizliği de dahil etmeliyiz.)

* Diyet yerine yaşam tarzı değiştirilmeli.

* İnsanlarımızın çoğu kilolu. Kilo hastalıklara davetiye çıkarmaktır.

* Öncelikle fazla kilolardan kurtulmak gerekir. Kilonun en önemli iki sebebi unlu ve şekerli (fazla yenen meyveler dahil) ürünler.

* Ekmeğin her türlüsü zararlı. Neden zararlı? Ekmek vücuda girince şekere dönüşüyor. Sindirim sistemi şekeri kabul etmiyor. Şeker yağa dönüşerek karaciğerde, çeşitli bölgelerimizde kiloya sebep oluyor. (Karatay; “ekmek vücuda girince şekere dönüşüyor, benim ne suçum var?” diyor.)

* Hücrelerimizin yüzde 60’ı Su'dan, yüzde 20’si Protein'den, yüzde 19’u Yağ'dan oluşuyor. Şeker oranı da yüzde bir oranında oldukça düşük.

* Vücudun şeker ihtiyacı bir mevsim meyvesi ve sebzelerden rahatça karşılanıyor. 70 kilo insanın ihtiyacı 5 gramdır.

* Yağlar sağlıklı yağ olacak. Soğuk sıkım zeyinyağı, doğal tereyağı, doğal hayvansal yağlar.

* Unlu ve şekerli gıdalardan uzak durulacak.

* Pakete girmiş gıdalar eve girmeyecek.

* Kızartmalar son derece sağlıksız, ızgara/buğulama yapılmalı.

* Kahvaltıda, "peynir/zeytin/yeşillik/2 yumurta(rafadan,omlet vs)/ çay bardağı dolusu kuru yemiş (ceviz, badem, fındık, fıstık)/çay/ 1 adet mevsim meyvesi" yenirse diğer öğüne kadar tok tutar.

* Meyve kahvaltının haricinde yenmemeli.

* Sindirim sistemi 4-5 saat çalışıyor. Bu yüzden iki öğün arası herhangi bir şey yenmemelidir. (su, çay, ayran içmek serbest) Eğer yenirse sindirim sistemi yeniden çalışmaya başlıyor. Diğer öğüne gelince faydalı hormon enzim vs çalışmamış oluyor. Sindirim sistemi bir şey yenmezse leptin hormonunu salgılıyor. Leptin hormonu fazla yağları yok ediyor. Kilo vermenin püf noktası leptin hormonunun çalışmasıdır. Leptin yeni keşfedilmiş. Ayılar kış uykusunda hareketsiz kaldıkları halde, baharda uyandıklarında zayıfladıkları tespit edilmiş. İncelemişler ve ayılardaki leptin hormonunun zayıflamayı sağladığı görülmüş. Daha sonra leptinin insanda da bulunduğu (1993'de) tespit edilmiş.

* D Vitamini çok önemli. Ölçülmeli ve 100'e çıkartılmalıdır.

* Kolesteröl zararlı değil. Kolesteröl ilaç firmalarının para kazanma oyunudur. Damarı tıkayan kan pıhtısıdır, kolesteröl değildir.

* İki öğün yemek vücut için daha faydalıdır.

* Günde 20 dakika, açık havada, normal tempoda mutlaka yürünecek. Hiçbir mazeret yürümeye engel olmamalıdır.

* Yediğimiz gıdaları bizim nasıl algıladığımız değil, vücudun nasıl algıladığı önemlidir.

* Hakiki faydalı besinlerin reklamı yapılmaz. Ambalajlıların reklamı olur.

* Soya'dan uzak durun.

* Karatay önerileri yaşam tarzıdır, diyet değildir. Neden binlerce diyet var? Çünkü sonuç yok.

* Et yiyen leopar hareketlidir, kilolu değildir. Ot yiyen koyun az hareketlidir, yağlı ve kiloludur. Buğday/ekmek o yüzden kilo yapmaktadır.

* Et, süt, yumurta ürünleri ile baklagiller/sebzeler son derece faydalıdır.

* Kelle paça haftada bir içilirse gripten korur.

* Kaya tuzu faydalıdır.

* Pirinç pilavı, patetes, mısır da şekerdir ve zararlıdır. Makarna, börek, pasta, açma da aynı şekilde yenmemelidir.

* Akşam sekizden sonra hiç birşey yenmeyecek.

* Hazır yada taze meyve suları tamamen şekerdir.

* İşlenmiş hazır/paketli gıdaları tüketmek, benzinli arabaya mazot koymaya benzer.

Son olarak, Karatay'ın TV programında söylediği ilginç bir istatistiği paylaşmak istiyorum. Her iki dünya savaşında da çiftçiler de askere alındığı için buğday/mısır vb gibi ürünlerin üretimi azalmış. İnsanlar daha az ekmek ve şeker yemişler. İstatistikler dünya savaşlarında hastalıkların azaldığını gösteriyor.

Herkese sağlıklı günler dilerim.