Karmaşalardan, koşuşturmacadan, kötü haberlerden sıkıldıysanız bu yazım size!

Lise son  sınıf öğrencisiydim sanırım. Henüz çok kanal yok televizyonlarımızda. Ama var olanlarda şimdiki kanallardan çok daha fazla tatmin ediyormuş ki o günlerde,  bir gün bir müzik programında aniden yeni bir müzik türüyle tanıştım. New-Age / Kelt sentezi.

 Her ne kadar az sonra sizlere hatırlatacağım bu kişi sadece “Kelt Müziği” yaptığını söylese de bizler hepimiz onu New- Age ile özdeşleştirmiş bulunmaktayız. Hepiniz şu klipi hatırlarsınız; masmavi bir deniz fonda ön planda simsiyah kısa saçlı kibar yüz hatlarına sahip iri gözleri olan güzel bir kadın söylüyor, zaman zaman sahne bir kelt gemisine odaklanıyor ya da yavaş yavaş ağaçların çiçek açmasına. Ama esas olan su ve hız  “Orinoco Flow”…. http://www.youtube.com/watch?v=RpbOrw6l8_s

 Sanırım kimden bahsedeceğimi anlamışsınızdır artık “Enya” benim kuşağım onu sanırım en çok üniversite sınavlarına hazırlandığı günlerde; sabaha karşı arkası arkasına içtiği kahvelerin tadıyla hatırlar. Pop müziğin piyasayı sardığı ve sarstığı o yıllarda Enya bizler için hoş bir değişiklik olmuş sakinliği ve farklı tarzıyla nefes almamıza yol açmıştı. Hatta hatırladığım kadarı ile yine aynı tarzda müzik yapan Loreena McKennitt fanları ile Enya fanları arasında hep bir tartışma söz konusu olmuştu hangisinin daha özel ve güzel müzik yaptığına dair. Kendi adıma her ikisini de büyük bir zevkle dinledim ve dinlemeye devam ediyorum.

 Enya 1961 İrlanda doğumlu bir besteci, çalışmalarında son derece titiz olduğu için albümlerini çeşitli aralıklarla ince eleyip sık dokuyarak piyasaya sürmüş. Bu ince eleyip sık dokuması müzikal kariyerinde sahip olduğu başarıların yanı sıra ödülünü vermiş ve "İrlanda ‘nın En Zengin Kadını" ünvanını almasına ve   Dublin Kliney’deki şatosunda tek başına yaşayabilmesine olanak vermiş.  Bu anlamda Enya bize ümit veriyor.  

 Enya’nın ilk çıkışı az önce bahsettiğim “Orinoco Flow”  ile seksenlerin sonunda olmuş (Enya-1987). Sonrasında sırayla , Watermark (1988), Shepherd Moons (1991) The Celts(1992 ) The memory of Trees (1995), Paint the Sky with Stars (1997), A Day Without Rain (2000), Amarantine (2005) And Winter Came (2008).

Ayrıca hiç birimizin unutamayacağı film müziklerine de imzasını atmış.

Şimdi bırakın lafı, okumayı arkanıza yaslanın ve size şu an vereceğim linkte ki parçasını zevkle dinleyin; http://www.youtube.com/watch?v=i7MLT4MmAK8&feature=related Sevgili  LORD OF THE RINGS hayranları bu parça sizlere de geliyor.

 Dostlarım hayatta çok güzel şeylerde var yaşadığımız bunca karışıklık ve acının içerisinde. Şimdi sabah sabah nerden çıktı bu Enya muhabbeti diyecek olursanız;

 İnsanoğlunun sunduğu karmaşa ve acıların yanında yarattığı güzelliklerinde olduğunu anımsayın ve umudunuzu yitirmeyin !

Sadece Dinleyin .....

http://www.youtube.com/watch?v=uinlWB5W8rU&feature=autoplay&list=UUNIlkuT0DYEc8aFbv3YcvdQ&playnext=2