Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '11

 
Kategori
Eğitim
 

Karne nasıl değerlendirilmeli, anne-babalar çocuklarına nasıl yaklaşmalı ve nelere dikkat etmeli?

Bir önceki yazımızda çocuklarımızın karne ve notlarını nasıl algılamak gerektiğini ele almıştık. Bugün ise anne babalar çocuklarına nasıl yaklaşmalı, karnedeki notlar nasıl değerlendirilmeli nelere dikkat etmek gerektiği üzerinde duracağız.

Öncelikle anne-babalar, çocuklarına onları sevdikleri, değer verdikleri ve destekledikleri mesajlarını her zaman vermeli, karnelerindeki notların onlara duydukları ilgi, sevgi, muhabbet ve değeri asla değiştirmeyeceğini hissettirmelidirler.

Çocuklarımıza neleri yapamayacaklarından çok neleri yapabileceklerini anlatmak, olumsuz ve eksik bulduğumuz davranışlar yerine olumlu bulduğumuz ve beğendiğimiz yönlerini vurgulamak daha çok işe yarayacaktır. Aynı zamanda onu dinlemek, anlamaya çalışmak; ne söylediği ve nasıl söylediğinden ziyade ne anlatmaya çalıştığıni ve ne hissettiğini anlamaya yönelmek daha önemlidir.

Karnelere karşı sert tepki göstererek, kıyaslayıcı, aşağılayıcı, alay edici ve çocuklarımızın kişiliğine yönelik suçlamalar içeren tutumlarla yaklaşmak özgüvenini, kişilik gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi, ruh dünyasında da tamiri mümkün olmayacak yaralar açabilir. Ayrıca bu yaklaşımlar, sorunlarımızı çözmenin ötesinde çocuklarımızı okula karşı daha da soğutabilir. Özellikle ilköğretimin birinci kademesindeki çocuklar için ailenin ve çevrenin onayını almak, özgüven gelişimi için çok önemlidir. Bu nedenle karneler değerlendirilirken çocuğu teşvik edici ifadeler kullanılmalıdır. Örnek olarak "Matematiğin 3 düşmüş aferin; ama ben senin daha iyisini yapacağına inanıyorum." şeklinde ifadeler kullanılabilir. Çocuklarımıza sert ve cezalandırıcı yaklaşmak yerine ailece bir durum değerlendirmesi yaparak, var olan eksikleri tespit etme ve bu eksiklikleri giderme adına destekleyici yaklaşımlar sergilemek her açıdan daha yararlı olacaktır.

Çocuklarımızla birlikte yapılacak durum değerlendirmesinde ise;

• Yargılamalara, aşağılamalara ve suçlamalara girmeden beklenmeyen sonuçların nedenleri üzerinde konuşulmalı, öncelikle çocuğumuzun fikirleri alınmalıdır.
• Beklenmeyen sonuçların tespiti ardından ne gibi önlemlerin alınabileceği üzerinde konuşularak muhtemel çözüm önerileri, daha çok çocuklarımızı düşünmeye ve konuşmaya yönlendirerek geliştirilmelidir.
• Çocuk başkaları ile kıyaslanmamalı ve başarılı olduğu çalışma yöntemleri birlikte keşfedilmeli.
• Çocuklarımıza güvendiğimiz hatırlatılmalı ve beklenmeyen sonuçların düzeltilebilmesine yönelik ortak kararlar alınmalı ve vakti geldiğinde uygulamaya konulmalıdır.
• Beklenmeyen karneden dolayı ağır çalışma programları hazırlanmamalı, çocuklarımızın tatil süresine de saygı duyularak, imkanlarımız dahilinde stres ve kaygılarını giderecek ve ilgi ve yetenekleri de dikkate alınarak zihinsel olarak dinlenmelerine yardımcı olacak faaliyetler planlanmalıdır.

Gerektiğinde bir uzmandan da yardım alınarak, beklenmeyen sonuçların;
• çocuğumuzun iç dünyasındaki psikolojik nedenlerden mi,
• aile ortamından mı,
• öğretmen ve okuldan mı,
• yanlış arkadaş seçimi ve arkadaş ortamından mı,
• yoksa dikkat eksikliği gibi birtakım yapısal bozukluklardan mı
kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin yapılması da problemin çözümüne anlamlı ve önemli katkılar sağlayabilir.

Bir sonraki dönemin başlangıcında okul ve öğretmen ile diyalog artırılarak nasıl bir yöntem izleneceği yönünde fikir alış verişinde bulunulmalı ve çocuğumuzun ilgi, yetenek ve akademik performansı değerlendirilerek çocuğumuzun gerçeklerine uygun makul beklenti ve hedefler belirlenmelidir.

Karnenin anne ve babalara bakan yönüne ise bir sonraki yazımızda değineceğiz...

Sonraki yazımızda görüşmek üzere sağlıcakla kalın…

Sinan ÇAĞIRAN
Psikolojik Danışman

http://www.facebook.com/scagiran

 
Toplam blog
: 157
: 12370
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

1996-2000 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü, Psikolojik Danış..