Karşılıksız aşk

‘ Karşılıksız Aşk, kuru bir dalın yeşeremeyeceğini bile bile baharı beklemektir.’

 

Karşılıksız aşk saf, tertemiz bir suyun temizliğini, güzelliğini, berraklığını anlatır insana. Sevmek belki de insana insanlık katan, güzelleştiren bir nimet belki de. Kainat… Rabbimizin muhteşem eseri. İnsanlık rabbimizin bütün mahlûkatlar bir yana özene bözene yarattığı en muhteşem eser.

 

Kral demiş ki yardımcısına; Mecnun Leyla için dağları deldi. Dağları delecek kadar güzel mi bu Leyla? Gidip bir bakalım. Tabi gider bakarlar. Kral mecnuna der ki; - Ya mecnun bu çirkin Leyla için mi dağları deldin? Mecnun’da Kral’a; - Kralım kral’ım... Gel sen bir de mecnun gözüyle bak Leyla’ya.

 

Öyledir. Sevebilmek Allah’ın lütfudur insana. Sevebilmek meseledir, sanattır. Herkes beceremez. Hele hele bir de karşılıksız seviyorsa seven. İşte mesele o zaman daha bir başkadır. O kişi balların balına taliptir. Ne güzeldir hiçbir karşılık menfaat beklemeden sevebilmek. Hani yunus emre demiş ya; Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek. Daha doğrusu sevebilmek. Menfaati küçük bir fıkrayla açıklayalım.

 

Temel bir kıza şöyle der?

 

-       Size ilk görüşte âşık oldum. Benimle evlenir misiniz? Kız;

 

-       Sizin mersedesiniz var mıdır? Temel;

 

-       Hayır yok.

 

-       Sizin bankada hesabınız var mıdır?

 

-       Hayır Yok.

 

-       Sizin deniz kenarında 3 katlı yalınız var mıdır?

 

-       Hayır yok.

 

-       Kusura bakmayın, o zaman sizinle evlenemem.

 

Temel üzgün bir şekilde Dursun’un yanına gider, şöyle der;

 

-       Ula dursun senin mersedesle benim jaguar arabayı değişelim mi?

 

-       Tabi olur Temel.

 

-       Ula dursun bankadan bana hesap açarlar mı?

 

-       Tabi açarlar. Çünkü banka senin.

 

-       Ula dursun bizim deniz kenarındaki 5 katlı yalının üst iki katını yıkmaya babamı nasıl ikna edeceğuz?

 

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

 

"Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehiddir." (bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 6999-7000; Hakim, Hatib)

 

"Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek, sabredenin günahlarını, Allahü teâlâ affedip Cennetine koyar." (İbni Asakir)

 

Demek ki, dinimizde iffeti muhafaza etmek ve sevgisi sebebiyle günah işlememeye sabretmek, çok sevaptır. Çünkü genel olarak sevgi insanı kör ettiği için, insanın kendisini günah işlemekten alıkoyması zordur. Zor olan işleri başarmanın sevabı da büyük olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

 

"Ümmetimin üstün olan kimseleri, aşk belasına maruz kalınca iffetini muhafaza edenlerdir." (Deylemi)

 

"Aşkını gizleyip iffetini muhafaza ederek ölen şehittir" mealindeki hadis, Hz. Aişe (ra) ve İbn Abbas’tan gelen rivayetlere dayanmaktadır. Bu konudaki rivayetleri zayıf gören alimlerin yanında sahih kabul eden alimler de vardır(bk. El-Makasıdu’l-hasene, 1/658).

 

Bilindiği üzere, aşk denilen aşırı sevgi duygusu, duygusal şehevî arzulardan çok farklı bir gerçektir. Genellikle aşk, kişinin iradesi dışında, insanın kalbine-davetsiz misafir olarak- gelip yerleşen bir olgudur. Bu işte, muhatabın gerçek güzelliğinden ziyade, gönlün kabulüne göre izafî bir güzellik söz konusudur. Gözü kör olan aşkın cazibesine kapılan kişinin gözünde, sırf sevgilisinin güzelliği vardır. Bazen cinnete varan bir durum söz konusu olabilir ve akıl tamamen bloke edilebilir.(1)

 

Büyük imtihandır karşılıksız Aşk…  Sabredebilene Aşk nasip olsun. Canana giden yol candan geçer der ya büyüklerimiz. Belki de Leylaya olan aşk onu yaran muhteşem kâinatın sahibine. Belki de Mecnun’un özlemi rabbimize. Leyla bir perde belki de.

 

KAYNAK:

 

(1)    https://sorularlaislamiyet.com/asik-olmak-konusunda-dinimizin-olculeri-nelerdir-askini-gizlemek-sehit-sevabi-verir-mi