- Kategori
- Şiir
Kasım
Bir kasımdı yola çıktığımda.
Hani ortasını biraz da geçer gibiydi zaman.
Yürümeyi marifet saymışım çocukça aklımla.
Daha ilk adımlarımda
Nasıl sendelemeye başladımsa
İşte o gün bu gündür
Takılır ayaklarım karaçalılara.
Korkarım düşmekten ama
Yolum da var yürümem gereken.
Bilirim.
Kızgınlıklarım, dargınlıklarım olsa da
Şuursuzluğuma verir Yaradan.
Onu da bilirim.
Acımadan, kanamadan
İyileşmez hiçbir yara babam!
Lakin acılarım, yaralarım,
Senden olmasaydı.
Komazdı öyle.
Vallahi de komazdı, billahi de komazdı.
Sebepsiz kırardın kafamı.
Bahanelerin yoktu hiçbir zaman babam!
Sen yine de arar dururdun.
En çok da yüzüme patlatırdın tokadını,
Kıçıma vururdun tekmeni.
Ben Allah’a sığınıp
Yıkardım gözyaşımla acılarımı.
Biliyor musun?
Yıkanırdı da babam!
Sen ağzına koyduğun her zehrin
Esiri olurdun ya hani,
Dolaşırdın köyün sokaklarında korkusuzca!
Ayakların dolana dolana naralar atardın,
Sövüp gözdağı verirdin
Başlarına bela olmaman için
Işıklarını yakmayan komşularımıza.
Ben yüreği serçe kuşunun çırpınışına eş,
Düştüğün yerden kaldırırdım seni.
Patlatırdın işte o an suratıma,
“Senin baban düşmez.” derdin.
Düşerdin be babam!
Hani o incir ağacının dibine
Kusardın ya böğüre böğüre.
Ben kimseler görmesin diye
Çeşmeye takılı hortumla yıkardım
Gecenin bir yarısı.
Anam da bıkmıştı senden,
Diğer dört çocuğun da.
Ben hep yanında,
Ben hep arkanda babam!
Sonra sıralardın bizi boyumuza göre,
Gücün yettiğince vururdun acımasızca.
İşkencelere varan kıyımların olurdu.
En çok da anama!..
Ben ergenliğimi dayak yediğim anlarda,
Altıma kaçırdığım korkularımda hatırlarım.
Ne acı, ne utanç verici. Değil mi baba?!
Sevgiyi, aşkı
Sinema filmlerinde gördüm çok sonra.
Hani sen beni meyhanede vermiştin ya kocaya!
Kaçan kurtulur hesabını yapabilmiştim yalnızca
Suskunluğumla.
Şimdi bunları ne diye mi anlatıyorum?
Bir kasımdı yola çıktığımda.
Uzun bir yola çıkmıştım.
Yanılmışım.
Uzun değilmiş baba!
Acılarım var ya
Bir de yaralarım,
Yüzümde değil, kalbimdeymiş.
Yine bir kasım işte.
İncir ağacını kurtardım sayılır sayılmasına da
Çocukluğum yok oldu.
Yok oldu, öldü(n) be baba!