- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 137
Katil adam öldürecek ki hâkim maaş alsın; kötülüğe endeksli meslek olur mu?

Hayatın kabul edilmezliklerini yazmak zorundayız. Ne sizin dediğiniz gibi ne de benim dediğim gibi olacak, dünyada her şey olması gerektiği gibi olacak.
Teknoloji gelişiyor, hayat değişiyor; yarın öbür gün insanlar daha az suç işler, ya da suç işlenmesi imkânsız hale gelirse yılda bilmem kaç bin tane hukuk mezunu, polis, avukat, hâkim ne iş yapacak. “insanlar nasılsa ölüyor, mezarcıya ihtiyacımız olur” mantığı burada işlemeyebilir.
Teknoloji bu, daha suçlu adımını atmadan yakalayan sistemler gelişebilir ve bu takdirde kanun adamlarına ihtiyaç kalmayabilir. İnsanlar suç işlesinler ki polis işsiz kalmasın denir mi?
Yani arızi meslekler bunlar. Bu mesleklerin geleceği yok, olmaması gerekir. Yoksa Türkiye’de güvenlik ve adalet işlerinde çalışan sayısını bilemediğimiz ama milyonu aşkın olduğunu düşündüğümüz insanımız işsiz kalmasın diye mi adalet ve güvenlik işleri savsaklanıyor? Teknolojinin bu alana girmesi bilerek bu nedenle mi geciktiriliyor?
Mide bulandıran sorular bunlar elbette. Ama insan düşünmeden edemiyor işte. Bir de bu sektör çalışanlarının ekmeklerini insanların ölmesi nedeniyle yediklerini (olay olmasa onlara gerek kalmayacak çünkü) bilmeleri ile ilgili olarak nasıl bir duygu içindedirler acaba.
Bu tür mesleklerin mensupları yaptıkları işin bilincinde olmalılar. Tamam, önemli bir görevleri var ama sonuçta yedikleri ekmek insanların ölmesine (veya diğer her türlü suç) bağlı.
Bu sektörde çalışan milyonu aşkın kişi yaptıkları işin yani mesleklerinin sonsuza kadar devam edeceğini düşünmemeli. Bu, suç işlemenin devam edeceğini kabul etmektir ki doğru olsa bile böyle düşünülemez. Suç işlenmesi giderek azaltılarak (zaten gelişen dünyaya paralel olarak doğal bir azalma da beklenmeli) bir gün tümüyle ortadan kalkacağı dilenmeli. Bir kanun adamına yakışan söz “Yeter ki insanlar ölmesin, ben aç kalayım” şeklinde olmalı.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

"Ne senin dediğin gibi ne de benim dediğim gibi" olan ama "olması gerektiği gibi" olan bir dünyada zaten yaşamıyor muyuz? "Nasıl olması gerektiğine" de "demokratik sistemlerde" Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu veya Devlet Bahçeli gibi siyasetçiler karar verir ve sana da kanunlara, yasalara uymak kalır. Hem zaten Allah'a çok şükür istediğin gibi düşünebiliyor, yazılarda yazabiliyorsun. Daha ne istiyorsun? Sevgi ve selamlarımla
Matilla 15.12.2014 12:48- Cevap :
- Sahip olduklarım istediklerim değil... 17.12.2014 20:33
Merhaba Kerim Bey...Bir savaş çıksa da, şu askerler de aldıkları maaşı hak etseler:)) Üstelik de, "Barış!...Barış!" diye yeri göğü inletiyoruz...Selamlar...
cdenizkent 08.12.2014 12:20- Cevap :
- Yorum için teşekkür ederim. 14.12.2014 16:06