Kavlimiz böyle miydi?

Şarkılar bilirim, "havuzlu villalar"ın önlerinde, akşam sefaları altında, kemanın en gizemli seslenişiyle sana beni ve beni sana anlatan. Biliyorsun işte, sana olan sevdam, dillere destan oldu. Varsa yoksa sen. Senle yatıp senle kalkar oldum. Geceleri "Semuş Anne" min ruhu bile gelip benimle hemdert olmakta. Sana olan tutkumu, o da, hayretle karşılamada. Sen ve ben. İki yıldız., sen ve ben siyah ve beyaz., sen ve ben dağla deniz.

Bak, bu taktik iyi tuttu. Senle ben taktiği. Gerisi fasafiso. Siyaset sistematiğini öyle bir kurmalıyız ki, sen hep o süslü koltuklarda kalasın, ben de bir asır iktidar olamamış, olamayacak olan muhalefet koltuğunda. İki başlı, iki kutuplu, iki gözlü terazi siyaseti yani. Ben sana gül attıkça-pardon çatıp-taş attıkça, hiç mi hiç dert etmeyesin. Zira, sistemin canlı, diri bulunması ve ayakta kalması lâzım.

Aman ha! Gözünü seveyim, yanlış yapmayasın. Bak bu kardeşini, bu sevdiğin sırdaşını iyi dinleyip, iyi değerlendiresin. Sakın ola, seçim barajlarının yüzdesini filan düşürmeye kalkma. Düşürmeye kalkarsan da, şöyle bir iki puan olsa yeter. Sakınnn, dikkat et ki, parlemonto dışından, bu ikibuçuk gözlü kefe dışından birileri de duhul olmaya..

*

Biliyorum... Biliyorsun.... Biliyoruz... Onların bilmesine de gerek yok. Ne diye o gün Kahramanmaraş mitinginde öyle konuştun ki? Yakıştı mı lşimdi sana? Kavlimiz böyle miydi?

Ne dedin?

Anayasa Mahkemesi, yani, şu anda görevde bulunan ANAYASA MAHKEMEMİZ üyeleri, bu referandum maddelerini incelemedi mi? İncelediler! Hem, uygun olmayanları da çıkartıp, UYGUN GÖRDÜKLERİNİ referanduma sunabileceğimizi, bir bakıma da EVET diyerek belirtmediler mi?

Bu söz, evet bu sözlerin; kavlimize ters sözler.

Sana "Recep bey" diyorsak, arada bir pas atarak "gol atman" için, şöyle köşe noktalarından söz -pardon güvercin uçuruyorsak da, bizim İPLİĞİMİZİ pazara çıkar demedik ya.

Ne demişiz? TBMM de ne demişiz? Bunu niye açıklıyorsun?

"Referandum kapsamındaki şu iki madde hariç, diğer tüm maddelerine EVET diyebiliriz " demişiz diye, ortalığı karıştırmana, zihinlere yeniden şüpheler atmana ne gerek var. Sözümüze uygun düşmüyor valla.

*

Neydi sözümüz?

Evetlerle hayırlar birbirine yakın çıkacaktı. Arada bir kaç puan fark olacaktı. Evet oyları sadece bir kaç puan fazla olsa yeterli demiştik ya. ama, sen, son günlerde bu dediklerimzin dışına çıkıverdin. Kabul etmem, etmiyorum valla. Oynamıyorum işte var mı diyeceğin?

*

Şarkılar bilirim, "havuzlu villalar"ın önlerinde, akşam sefaları altında, kemanın en gizemli seslenişiyle sana beni ve beni sana anlatan... Ha ben, ha sen... Yeter ki üçüncü birisi veya dördüncüsü, beşincisi olmasın.

*

Haydi, ramazan davulcusu nerdeyse geldi gelecek.. Vakit epey ilerledi. Sahurda iyi çörekler..