Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '16

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Kavram

KAVRAM BİRİMİN NİTELİKLERİ
 
Çağdaş dilbilimci Ferdinand de Saussure sözcük bir göstergedir diye adlandırır. Bu göstergede gösteren ve gösterilen olmak üzere birbirine iyice kaynaşmış iki öğe bulunmaktadır.
 
Nesneler soyutlanarak göstergelere (sözcük) dönüşürken göstergede bulunan gösteren, sözcüğün duyumsal yönünü, gösterilen ise iç yönünü karşılar.
 
Örneğin
 
“t, a,ş ; ç, i, ç, e, k ; s, e, v, g, i”
 
ses dizileri gösteren, bunların zihindeki tasarımı ise gösterilendir (kavram).
 
Göstergeyi her dilde değişik ses dizisi karşılar.
 
“Sözcükle nesne arasında sesçe bağıntı yoktur.”
 
(Doğan Aksan, Anlambilimi ve Türk Anlambilimi)
 
Örneğin,
 
Türkçede “çiçek”, Fransızcada “fleur”, İngilizcede “flower”, Almancada “blume”... vb.
 
Bu göstergenin nedensizliği olarak adlandırılır.
 
Ancak 
 
“şırıl şırıl (su), vu vu (rüzgar) vb. 
 
sözcükleri nedensizliğe aykırı örnek oluşturmaktadır.
 
Ancak bir göstergenin (sözcük) duyumsal yönüyle (gösteren), kavramsal yönü (gösterilen) arasında köklü bir bağ vardır.
 
Örneğin,
 
“çiçek” sözcüğünü duyunca zihinde nesnelerin tasarımı olan kavram oluşur. Bunun tersi de olabilir. Doğada çiçek nesnesini görünce çiçek sözcüğünü anımsarız. 
 
Görülüyor ki, “çiçek” sözcüğü, “çiçek kavramı” nı, “çiçek kavramı” da “çiçek” sözcüğünü çağrıştırıyor.
 
İşte, gösteren ve gösterilen arasında böylesine sıkı bir bağ vardır.
 
Bu bağlantıyla kişiler arasında anlam alışverişi olan iletişim gerçekleşir..
 
İletişim
 
gönderici-ileti-kanal-alıcı
 
öğelerinin birlikte oluşturdukları bağlamda (ortam) anlam kazanır.
 
Kişiler arasındaki bu etkileşim gönderici ile alıcı arasında dönüt
öğesine dönüşür.
 
İletişim öğeleri
 
kim, ne (gönderici),
 
neyi (ileti),
 
nasıl (kanal),
 
kime, neye (alıcı)
 
sorularıyla adlandırılabilir.
 
İnsan, iletişimi dilin şu işlevlerinden yararlanarak gerçekleştirir:
 
göndergesel,
kanalı kontrol, 
dil ötesi, 
alıcıyı harekete geçirme, 
şiirsel, heyecan bildiren.
 
Bu işlevleri şöyle örnekleyebiliriz:
 
Göndergesel : Turizm, milletler arası kültürel tanışmayı sağlar.
Heyecan……... : Aaa, bardak kırıldı!
Alıcıyı harekete geçirme: Ayşe, benim söylediklerimi tekrar et.
Kanalı kontrol.. : Söylediklerim anlaşıldı mı?
Dil ötesi……… : Yapım eki alan her sözcük türemiş sözcüktür.
 
Dilde somut kavramlar soyut kavramlardan; özel kavramlar da genel kavramlardan önce gelir.
 
Örneğin,
 
“meyve”,“elma, armut, şeftali... vb.” varlıkların ortak adıdır. 
 
Bundan ötürü, “elma, armut, şeftali” gibi kavramlar var olmadan “meyve” genel kavramı oluşamaz. 
 
Aynı zamanda “elma, armut, şeftali” somut, “meyve” ise soyut kavramdır.
 
Kısaca, “elma, armut, şeftali” somut ve özel, “meyve” soyut ve geneldir.
 
İşte kavramların önceliği bu sıralamaya dayanır.
 
Dilde kavram bildiren sözcüklerle nesne, biçim, olgu, durum ve devinimler dilde anlatım bulur.
 
Sözcüklerin bazıları ise temel kavramı yansıtmazlar. 
 
Buna göre dilde sözcükler 
 
kavram bildiren, 
yardımcı sözcükler 
 
olarak ikiye ayrılır:
 
Kavram bildiren sözcükler dilin temel sözcükleridir. Dil içinde tek başına kullanılabilirler. Kavram bildiren sözcükler ikiye ayrılır.
 
.. AD
.. EYLEM
 
Bu sözcükler dilimizin asıl sözcükleridir. Bu genel adlandırmadan yola çıkarak sözcükleri işlevlerinden dolayı yeni adlandırmalara uğratabilirirz:
 
Önad, : ÜÇ elma, USLU çocuk, BU okul, CEBİNDEKİ para
belirteç : HIZLI yürü, YUKARI bak, BIÇAKLA kes
adıl, : BEN gidiyorum. BU anlamaz, HERKES unutabilir
 
 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..