Kaymakamlık mı Orası, Alo Orası Kaymakamlık mı..?

Otuz otuz bir otuz iki

ALO ORASI KAYMAKAMLIK MI..?

Yaşadığı hiç bir şeyden,

Pişman olmadığını

Söylerdi öfkem,

Yaşayamadıklarım derdi,

Kızdığında birilerine,

Bir de ötekilere,

Her zaman,

Der di,

“Ne halin varsa gör..!”

Yılların sonrasında

Gördüm onu,

Çemberlitaş’ta

Koskoca adamdı ama,

Çeviriyordu çember,

Şaşırdım ve sordum,

Koskoca adamsın,

Ne işi var çemberle,

Utan utan dedi,

Çağa atamamışsın,

Sen adım,

Çember değil bu,

Hula hula hup…

Ne istiyordu ki kadın,

Kadın hakkı yok ki,

Erkek ismi değil mi,

Hakkı…

Anlaşıldı ki ben,

Görmeliydim,

Halimi ahvalimi,

Bindim Harem’de,

Gelmiş ilk otobüse,

Hava soğuk,

Birde karanlık,

Üşürsem korkak olurum,

Korkarsam eğer,

Çok da üşürüm,

Tanıttı kendini hostes,

İyi yolculuklar ,

Sınırsız kahve ve çay,

Ben Aydan Şener,

Hadi yaa...

Ben de…

Dünyadan,

Neil Armstrong..

Az gittik,

Biraz da uz,

Bebek sürekli ağlıyor,

Otobüs alışkın olduğu,

Şehirarası yolda hızla,

Her zamanki gibi,

Yolunu alıyor…

Kal derken Harem,

Hızla gidiyorduk meçhule,

Ne kal diyen oldu,

Ne de git diyen,

Sen gibi bize..

Ben o gitmelere,

Aşinayım baksana,

Erişkin şu yaşıma,

Gitmeler senin olsun,

Bağışladım genç yaşında,

Bir türlü haykıramadım.

Kapımın önüne yapma,

Namusudur yapıların,

Beklerken beni kapılar,

Kesif bir (.)ok kokusu,

Aniden etrafa yayılan,

Sanki Yozgat türküsü,

Gecenin karanlığında,

Hostesin anonsu bu,

Uyku kaçıran,

Bebeğinizin altına,

Yapmasını istemiyorsanız,

Çevirin üstüne yapsın.

Diyor fingirdek kadın,

Aman Tanrım.

Elli yıldır neler görüp,

Ve de neleri duydum,

Ah bu dilleri yerim ben,

Neler uydurdum,

Derler ya bir yaşıma daha,

Girdim diye,

Vallahi daha dün,

Demiştik otuz,

Haydaaa, bir yaş daha,

Aldık istemeden,

İstemesek de oldu,

Eh ile oh ile otuz,

Vah vah ile,

Otuzbir…

ÖNER SAMANLI

“Tepesinde Dünya” Şiir Kitabından

Ankara - 1979