KDV Hesaplama

KDV hesaplama, Türk vergi mevzuatı kapsamında, arz ve mal ve hizmet ithalatı hem harç alınır dolaylı tüketim vergidir. Üreticiden son kullanıcıya kadar, her aşamada tetiklenen bir vergidir.

 

KDV, Türkiye'de kamu maliyesi için oldukça yaygın bir araçtır (ki bu, dünyanın dört bir yanındaki diğer ülkeler için geçerlidir) çünkü vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 30'u bu dolaylı tüketim vergisi yoluyla tahsil edilmektedir. KDV hesaplamaları için yararlı iki formül vardır:

Hesaplama formülü: 

Katma değer vergisi = Tutar - (Tutar / ((100 + Puan) / 100)); 

 

Örnek (Tutar = 100, oran% 18): 

Tahsis edilen KDV = 100 - (100 / ((100 + 18) / 100)) 

= 100 - (100 / (118/100)) 

= 100 - (100 / 1.18) ) = 

= 100 - 84.75 = 

= 15.25 

Katma değer vergisi tahsis = 15,25; 

 

KDV hariç tutar = 84,75; 

 

Yükümlülük

KDV'nin yasal vergi mükellefi, Türk Katma Değer Vergisi Kanunu'na göre mal ve hizmetlerin tedarikçisi veya ithalatçısıdır. Mal ve hizmet tedarikçileri ve ithalatçıları, ilke olarak, yerel vergi dairelerinde KDV için kayıt yaptırmak zorundadırlar.

 

Bununla birlikte, hem tedarikçi hem de ithalatçı, normal olarak, işlerinden elde ettikleri KDV'yi (KDV hariç), müşterileri tarafından tahsil ettikleri KDV'ye (KDV hariç) karşı koyabilirler.

Doğal bir sonuç olarak, satın aldıkları mal ve hizmetlere ilişkin KDV'yi kesin olarak yerine getiremeyen nihai tüketiciler, ekonomik yükü üstlenmelidir.

 

Almanya veya İngiltere gibi diğer birçok yargı sisteminden farklı olarak, ilgili şirketlerin veya ortaklıkların tek bir vergiye tabi kişi olarak kayıt altına alınabileceği gruplar için KDV kaydı, mevcut Türk mevzuatı uyarınca mümkün değildir. Bununla birlikte, ilişkili şirketler, ne kadar yakından bağlantılı olduklarına bakılmaksızın, KDV amaçları için ayrı kuruluşlar olarak kabul edilir ve bu nedenle ayrı olarak kayıt altına alınmalıdır.