- Kategori
- Felsefe
Kelebek Etkisi

Sistem büyük bir dengesizliğe ulaştığında, daha karmaşık bir seviyede kendi kendine tekrar organize olacaktır.
Gelecek hakkında neye inandığımıza çok dikkat etmeliyiz..
Bir inanç sistemine ne kadar bağlanılırsa, etkisi o kadar artacaktır.
Eğer realite holografikse, siz onun oluşumuna, örümcek ağı gibi inşa edilmesine yardım edersiniz. Bilgi anahtardır. Bilgi, fraktalları yaratır. Bilgi aktıkça ve matematiksel olarak konuşursak, fraktalları oluşturdukça, etki alanı artar. Fraktallar ve kaos teorisine girmeye başladığınız zaman, şunu görürsünüz; sistem büyük bir dengesizliğe ulaştığında, ani beklenmeyen değişimlerle, daha yüksek bir karmaşıklık seviyesinde, kendi kendine tekrar organize olacaktır. Atomaltı boyutta gerçeklik, onu gözleyenin beklentisi yönünde hareket eder. Kaos görüşünün getirdiği en önemli değişikliklerden biri ise, kestirilemez determinizmdir. Sistemin yapısını ne kadar iyi modellersek modelleyelim, bir hata bile (Heisenberg Belirsizlik Kuralı' na göre çok ufak da olsa, mutlaka bir hata olacaktır..), yapacağımız kestirmede tamamen yanlış sonuçlara yol açacaktır. Buna başlangıç koşullarına duyarlılık adı verilir ve bu özellikten dolayı sistem tamamen nedensel olarak çalıştığı halde uzun vadeli doğru bir kestirim mümkün olmaz. Bugünkü değerleri ne kadar iyi ölçersek ölçelim, 30 gün sonra saat 12' de hava sıcaklığının ne olacağını kestiremeyiz. Bu görüş paralelinde ortaya konan en ünlü örnek ise Kelebek Etkisi denen modellemedir. Bir tür Karma Felsefesi diyebiliriz...Bu modelleme, en basit hâliyle şu iddiayı taşır: Kelebek Etkisi bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. Hava durumuyla ile ilgili şu örnek ile ünlenmiştir; "Amazon Ormanları' nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD' de fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, Dünya' nın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir.", fakat daha çok yaratılan bir kaosun büyüyerek artmasını ifade eder. Kelebek etkisine verilebilecek bir diğer örnekte 1861-1865 yılları arasında süren Amerikan İç Savaşı' dır. Amerika' nın güney eyaletleri dış işlerde birbirine bağımlı ama iç işlerinde bağımsız olmak yani konfederasyon isterken, kuzey eyaletleri birbirine çok daha katı bir şekilde bağlı olmak isterler, yani federasyon isterler. Ayrıca kuzeyde modern kapitalizmin kuralları gereğince, emek gücüne harcadığı emek karşılığı ücret yani yövmiye ya da maaş ödenirken, güneyde ise köle işgücü vardır. Kuzey eyaletleri Amerika' nın güney eyaletlerindeki köle işgücünün tasfiye olmasını isterler, çünkü böylece kuzeye gelecek olan fazla işgücü yüzünden işçilik ücretleri düşecektir. Bundan dolayı Amerika' nın kuzey ve güney eyaletleri arasında 1861 yılında savaş çıkar ve kuzey eyaletleri Amerika' nın güney eyaletlerinin limanlarını ablukaya alırlar. Amerika' nın güney eyaletleri ise İngiltere ve Rusya' ya pamuk satamaz ve 19. yy' ın en önemli sanayilerinden birisi tekstildir. Bunun üzerine Rusya ve İngiltere pamuk yetiştirebileceği alanlar araştırmaya başlar. 1860 lardan 1880 lere kadar Rusya tüm Orta Asya' yı işgal eder, çünkü burası pamuk üretimi için çok elverişlidir. İngiltere ise Hindistan' ın doğu kısmını işgal eder yine pamuk üretimi için. Görüldüğü gibi, Amerika' da çıkan bir iç savaş neticesinde Orta Asya' yı Rusya işgal ederken Doğu Hindistan' ı da İngiltere işgal etmiştir. İşte "Kelebek Etkisi" ya da bağlantılı olduğu "Kaos Teorisi" buna denir.
Sevgi ile,
Elif