- Kategori
- Şiir
Kelebek
Bir sabah uyanacağımı biliyorum,
Mutlu bir gelecekten emin,
Duyguları kadar derin bir uykudan.
Nefesimi tutup,
Saymaya bile kıyamayacağım
Günlerime bölünecek ruhum.
Her bir parçayı,
Ayrı şehirlere
Apayrı dünyaların içine bırakıp,
Bedenini alıp yanıma,
Atmaktan memnun kalbimle arayacağım;
Her bir damlasını.
O iki kelime
Öyle bir anlamlanacak ki senle,
Sensizlik bile korkutmayacak.
Sadece sen, ben ve biz...
Beceremediğim senelerime inat,
Biraz da hayat bayatlamışken,
Can bulacak gözlerim
Sana bakarken.
Kırılmayı unutmuş bir kalp,
Senle dolu bir hayat,
Keyfimi aşkına kat!
Ve öyle dolu olsun ömrüm.
Bulanmamış yalanla,
Safa vurmuş denizlerim kıyılarına,
Olmayacak tüm düşlerin hatrına,
"Benim ol" diye
Dilinden dökülecek bir çift lafa...
Sustum, sen konuş!
Hayat senin sesinle güzel,
Nameli ve özel.
Düş! bahçemin çitlerinden içeri,
Yükselteyim duvarlarımı yaşıma.
Susalım
Ve gece bizi koynuna alsın,
Bir çift kahve fincanında.
Falım ol tüm gecelerimde,
Bir gecelik olmaktan sıyrılıp.
Kelebek; özgürdür.
Özgür olamadıkça
Rengarenkliğim ne fayda;
Onca güne sadece dert sığdırmışsam.
Bir onca günüme,
Gel;
Sen sığdır kendini.
Benliğime karış,
Ben ol! derken...
Yine mi bittim ben?!
Halim kalmamış aşka,
Gecelere, günlere, aylara...
Bir kaç yıla daha.
Aç avucunu,
Kaderim bu benim.
Bir kaç gün sonra
-Kelebeğim ben-
Öleceğim!