Kemal Kılıçdaroğlu inandırıcı değil.

Son zamanlarda seçim yarışına giren tüm partiler tam gaz yola koyuldular. Özellikle Deniz Baykal'dan sonra CHP'nin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri dikkatimi çekiyor... 

Sanki iktidar partisini izleyen bir politik paparazzi ekibi tutmuş gibi. İktidar partisinin yaptığı her etkinlikte Kemal Kılıçdaroğlu'na dikkat edin. İktidar partisinin her icraatında ekranlara çıkıp, önce bunları bir güzel yerden yere vuruyor. Eğer olur olmaz bir cümle hatası veya eksik bir söylem farkederse, hemen buna karşı abartılı cümlelerle cevap veriyor. Olur da bir hatasını farkederse, kendilerinin onu tamamlayacaklarını beyan ediyor. Kısacası uzayıp giden bir anti iktidar propogandası yaparak, seçmenlerden oy toplama gayreti içine girmiş görünüyor. 

Tüm bu yapılanları gördükçe aklıma, Süleyman Demirel'in seçim öncesi 2 anahtar vaad edip, ardından "oldu da vermedik mi" diye su üstüne çıkması geliyor. Gandi de malum bu günlerde seçim oylarının yüzdesini arttırmak için her aileye 600 lira vermekten tutun da, bir sürü vaatte bulunuyor. Elbette seçim sonrası "oldu da vermedik mi" demenin ötesinde başka ne kadar yaratıcı bir cevap verebilir merak ediyorum. O parayı veremeyeceğine göre buna bir cevap verecektir umarım. Rakamlarla arası çok iyi olsaydı, SSK bugün çok daha iyi durumda olabilirdi. Zira bunun bütçesinin ne kadar olacağı ve nereden karşılanacağını iyi hesaplamak gerekir. 

Olayları bir vatandaş gözüyle görmek farklı birşey sanırım. Zira politikaya girince, seçim meydanlarında atıp tutmalar ya da diğer partilere sataşmalar adet oluyor. Daha yenilikçi ve inandırıcı olmak adına birşeyler yapmazlarsa, sanırım bir önceki seçimin aynısını yaşayacakmışız gibi bir his var içimde.