Kenan Evren’i asmak isteyenler öldürülen 5000 kişinin katilini de bulsunlar

Ya arkadaş ben niye hep bu milletle karşı karşıya kalıyorum? Bende mi var bir sorun yoksa halkta mı?

Devletin katil olduğu yerde halk masum olamaz. O devlet yetkiyi, desteği kimden alıyor? %95 evet oyu verdiğin, sandığa koşa koşa gittiğin insanları bugün idam etmeye çalışıyorsun. O gün yaptığın da yanlıştı, bugün yaptığın da yanlış.

Ortada bir yanlış varsa peygamberi bile yargılarsın. Ama yargılamanın şekli yanlış. Türk adaletine, devletine ve milletine yakışmıyor. Ülkenin başındaki insanlar siyasi ikballeri için insanlıktan çıkıyorlarsa sen milletsin, uymayacaksın, dur diyecek, durduracaksın. Adam halkını katlediyorsun diye Suriye’ye ültimatom veriyor. Sen de aynını yaptın, sen de katlettin. Uçakları yollayıp 35 kişiyi bombalamadın mı? Birisi de aynı şeyleri senin için diyebilir.

12 Eylül ile ilgili linç kampanyası başlatıldı. Amaç adaletin yerine getirilmesi değil, ülkeyi karıştırıp bundan siyasi rant elde etmek. Mahşerin üç atlısı (AKP, CHP, MHP) mağdurları, sözde mağdurları, fırsattan istifade edip ülkeyi karıştırmak isteyen vatan millet düşmanlarını ve halkı peşlerine katıp sonu meçhul bir maceraya doğru sürüklüyorlar. Maşallah basınımız ve yazarlarımız o kadar akıllılar ki çocuk yapmaz onların yaptığını. Bu anlamsız kışkırtma kavgasına, siyasi yaygaraya çanak tutuyorlar.

Bu ülkenin savcıları yok mu kardeşim? 12 Eylül döneminde kanun ve vicdana uymayan ne varsa çıkarsınlar ortaya. Her şey belgelerle sabit zaten.

12Eylül’ün tek suçu gençleri idam etmesidir. İdam cezaları yanlıştı. Belki bu arada (Mağdur denilen kişiler abartıyor da olabilirler) kapalı kapılar ardında işkenceler yapıldı. Bunlar da ortaya çıkarılsın. Ama o günlerin ateşin ülkeyi yaktığı günler olduğu unutulmasın.

Ben 12 Eylül yargılamalarının bu şekilde yapılmasına karşı olan belki de ülkede tek kişiyim. Adalette linç olmaz. Bu ülke sapıkları cezalandırmak için şeylerini kesmeyi bile kanun yapmış. Halk ve mağdurlar bu yargılama ile büyük beklentilere sokuldu. İşin bir başka yanı bugün yargılanan Evren ve Şahinkaya devletin resmi memuruydular. O gün kanunlarda idam vardı. Yani görevlerini yaptılar. Yarın öbür gün Uludere katliamı için benzer yargılama başbakan ve genelkurmay başkanı için yapılabilir.

Devlet birilerinden intikam alır gibi yargılama yapamaz. Gerek 12 Eylül davası gerekse Ergenekon ve Balyoz davası hâkim ve savcıları bu sözümü iyi okusunlar. Dışarıdan bakıldığında yargılama şekillerinde maalesef böyle bir algı var.

12 Eylülde 5000 kişi öldürüldü. Kenan Evren mi öldürdü? Ya da kim öldürdü? Bunlar hiç konuşulmuyor. Çoğu suçsuz yere ölen bu kimseler nasılsa mezarlarında müdahil olamazlar değil mi? Onlar için de bir adalet masası kurulsun!

Mağdur olduklarını, haksız yere işkence gördüklerini, ceza aldıklarını söyleyen kimseler kırlarda çiçek toplarken mi tutuklanıp hapse atıldılar? Tam 5000 kişiyi ben mi öldürdüm? Ya kardeşim bu 5000 kişinin bir suçlusu yok mu? Varsa kim? MHP’liden kork, solcudan kork, özür dile… Ne özrü ya!  Benim 5000 vatandaşım gitmiş. Bunların adaleti yok mu? Senin kanununda idam var, adam da devletin başında; kanunu uygulamayacak mı? O gençlerin idam edilmesini sağlayan Anayasa’ya %95 oyu siz verdiniz. Ben sandığa bile gitmedim. O zaman sayın halkım Kenan Evren’i asarken kendine de bir darağacı kurman gerekmez mi? Kenan Evren sizin verdiğiniz oylarla o gençleri astı. Ben hayır dedim; siz de hayır deseydiniz. Şimdi müdahil olanlar belki o gün anayasaya evet oyu kullandılar.

5000 kişi ölmüşse ortada 5000 de katil olmalı değil mi? MHP’lisi suçsuz. CHP ‘lisi solcusu, milliyetçisi, komünisti suçsuz, Hasan Sabah’ın fedaileri mi öldürdü bu kadar insanı? Bir de o dönemde hükümet olanların yaygaraları var. Niye müdahale olmuş? Ülke yönetimi Vahideddin’in Osmanlısı gibiydi. O zaman Atatürk niye Samsun’a çıktı ki? Şuna bak şuna. Adamda yüz olur ya! İnsanlar birbirini doğruyor sen sayın bilmem ne, meclisin penceresinden seyrediyordun. Acizdin, zavallıydın, hükümettin, devlettin ama hiçbir şeye gücün yetmiyordu. Müdahale olmasa iç savaş kaçınılmazdı.

Haydi, darağacı kurmaya! Ama unutmayın o darağacı bir gün hazırlayanlar için de kurulur!

Kerim Korkut Türkiye’de gerçeği yazan tek kişidir.