- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kendi neslimden şikayetçiyim!

Gençliğin çok meşhur olmuş telefonlarından biri...
Buraya birtakım şeyleri yazmadan önce kendim hakkında kısa bir bilgi verme gerekliliğini hissediyorum. Adım soyadım zaten tarafınızdan bilinmekte. Bunun dışında ben, 9.sınıfa giden, belki de buranın en ufak yazarlarından biriyim. Bunu bilmeniz sanırım yeterli olacaktır.
Kendi yaşıtlarımdan şikayetçiyim sayın okuyucular. Boş yere şikayetçi değilim, bana hak vereceğinizden eminim.
Beni en çok sinirlendiren meseleden başlayayım, zamane gençliğinin teknoloji anlayışı. Fakat bu teknoloji anlayışından ziyade, bir yarış aslında. Şöyle örneklendirmeliyim ki, hepinizin dikkatini gençliğin cep telefonları çekmiştir. Bakarsanız yaşı daha 12 olan çocuklardan itibaren, ellerde dokunmatik veya klavyeli, yani kısaca piyasaya sürümü henüz yeni olan telefonlar var ki en aşağı -miktar vermek gerekirse- 300 TL'den başlıyor ve bu fiyatlar 2000 TL'ye kadar çıkıyor. Sizce bu olması gereken bir şey mi?
Gençlik, "Kimin telefonu en yeni, en güzel" yarışında. Telefonlarıyla kendilerini diğer insanlara kabul ettirmeye çalışıyorlar. Gariptir ki, başarıyorlar. Telefonu iyi olan insanın etrafı dolu oluyor. İnanmayabilirsiniz ama durum maalesef bu. Aynı şekilde kullanılan mp3 çalarlar, bilgisayarlar ayrı bir "hava" konusu.
Telefonu eski olan, "ezik"tir herkesin gözünde. "Ayy telefona bak! Taş devrinden mi kalma?" şeklinde cümlelere maruz kalabilmek mümkün. Mesela ben, 3 senedir aynı telefonu kullanıyorum, babamın eski telefonunu. Çok büyük bir kesime göre "ezik telefon". Ama ben o bozulmadan yenisini alma düşüncesinde değilim çünkü o bu haliyle işimi görüyor. Fakat gençlik böyle düşünmüyor. En fazla 6 ay kullandığı telefonu "Bu eskidi" diyerek daha iyisini istiyor ve alıyor.
Almaması gerek. Bence suçlu tamamen aileler. Gençleri bu hale getiren, bu yarışa sokan onlar. Bu kadar şımartılmış bir neslin, böyle davranması doğal. Gençler birbirlerini insanlıklarıyla değil, markalarıyla kabulleniyorlar. Ne acı değil mi?
Gençliğe kızmıyorum fakat sevgili anneler, babalar... Çocuklarınızın isteklerini yerine getirmekle onlara faydalı olamazsınız, zarar verirsiniz. Eğer çocuklarınıza biraz daha "Eskiyene kadar kullanmayı" öğretirseniz, bence sorun büyük ölçüde çözülür.
Gerçi akıl vermek bize düşmez de...