Kendi Taraftarına Köpek Demek

Son zamanların en zor günlerini geçiren kulüp belki de Fenerbahçedir. Bunu sadece Türkiye Ligi için söylemiyorum aynı zamanda dünya klasmanında da söylüyorum. Şike davaları, başkanın hapse girmesi oyuncularının başka kulüple transfer olmak zorunda kalması ve yönetimsel sıkıntılar. Alex olayı ise takımı adeta ikiye bölmüştü. Şu bir gerçek ki başka bir kulüp Fenerbahçe'nin çektiğinin 10 da 1'ini çekse amatör kümeye kadar inmişti. 

Fenerbahçe geçen sene 13 puan fark yediği Galatasaraydan adeta intikam aldı. Ligi Nisan aylarından bitirdi. Her hafta şampiyonluğunu kutladı. Dün de namına yakışır bir törenle kutlamalar oldu. Başkan Aziz Yıldırım şampiyonluk kürsüsüne çıktı. Güzel giden hava biran tersine döndü. Başkan Aziz Yıldırım öfkeden deliye döndü. Hem üsluben hem gecenin adına o söyledikleri kendine yakışmadı.

-Sizi stada sokmayacağım, dedi.

-Paralı köpekler, dedi.

Bir futbol kulübünün başkanı kendi taraftarına köpek diyemez, dememeli. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon veya diğerleri hiçbir kulübün başkanına bu tür üslub yakışmaz. Kendi taraftarını ötekileştirdi. Tribünde bulunan herkesi ise kendine göre hain ilan edip zan altında bıraktı. Ezeli rakibi Galatasaray'a her demecinde ahlak ve edep dersi vermeye kalkan, adalete Fener yak diyip yargısız infazlarla taraftarını hiçe sayan Aziz Yıldırım eleştirdiği noktalara kendi eliyle düştü. Burada başkana hakaret, kötü tezahürat veya küfür edilseydi bunu anlardım ama konu takımın emektar  futbolcularından Alex olunca işin rengi ister istemez biraz değişiyor. Alex sadece Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin sevgisini kazanmış, Türkiye sevdalısı bir futbolcu. Alex bir kalemde ya da bir cümlede silinecek futbolcu değil.

Emre Erden