- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kendimizi yorgun hissediyorsak neler yapmalıyız? Yorgunluğun nedeni nelerdir?
Bazen kendimizi çok yorgun hisseder, hiçbir işin ucundan tutmak istemeyiz. Böyle durumlarda mevsimsel değişimlere suçu yükleyip, yorgunluğumuzun altında yatan gerçekleri görmezden geliriz.
Peki, kendimizi yorgun hissetmemizin altında ne gibi gerçekler yatar?
Sanıldığı gibi uykusuzluk yorgun hissetmenize yol açan tek neden değil. Gün içerisinde yaptığımız yanlışlar veya zararlı olduğunu bilmediğimiz alışkanlıklar mutsuz ve yorgun hissetmemizin nedeni olabilir. Daha enerjik hissetmek istiyorsak bunları yapmadığınızdan emin olmalıyız! Bu satırlar ünlü Amerikan dergisi TIME’den alınma.
Kendimizi yorgun hissettiğimizde sporu ertelemek:
Araştırmalar yorgun hissettiğimizde spora gitmemenin aleyhimize işlediğini iddia ediyor! Haftada 3 kere en az 20 dakika egzersiz yapmaya başlayan yetişkinler, yapmadıkları günlere kıyasla daha enerjik ve zinde hissettiklerini söylüyor.
Yeteri kadar su içmemek
Yüzde ikilik bir sıvı kaybı bile enerji düzeyimizi olumsuz yönde etkileyebilirmiş. Yeteri kadar su tüketmemek vücudumuzdaki kanın hacmini düşürür, organlarımıza oksijen ve besinlerin daha yavaş taşınmasına neden olurmuş. Bu nedenle her gün iki ila üç litre arasında su tükettiğimizden emin olmamız gerekiyormuş.
Yeteri kadar demir içeren besin tüketmemek
Demir eksikliği çalışırken uyuşuk, güçsüz, sinirli hissetmemize ve odaklanırken zorlanmamıza sebep olabilirmiş. Demir eksikliğine karşı kırmızı et, yumurta, barbunya, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru yemiş gibi besinleri, C vitamini içeren yiyeceklerle tüketebiliriz.
Mükemmeliyetçi olmak
Her şeyin mükemmel olması için çabalamak daha uzun ve yoğun çalışmamız anlamına gelir. Ulaşılması imkânsız hedefler için gece gündüz çalışmak yerine kendimize bir zaman dilimi belirleyip ve projelerimiz üzerinde çalışırken bunun üzerine çıkmamak gerekiyor. Harcadığımız ekstra zamanın işimizi aslında çok da ileriye götürmediğini fark edebiliriz.
Pireyi deve yapmak
Her zaman en kötü sonucun başımıza geleceğini düşünmek ve sürekli bir şeyler için endişe duymak bizi zihinsel olarak yoracaktır. Bu tip düşünceler ile savaşıyorsak derin bir nefes alıp korktuğumuz şeyin başımıza gelmesinin gerçekten ne kadar muhtemel olduğunu düşünmemiz gerekiyormuş. Açık havada vakit geçirmek, meditasyon veya spor yapmak ya da bir arkadaşımızla endişelerimizi paylaşmak bize yardımcı olabilirmiş.
Kahvaltıyı atlamak
Uyuduğumuzda vücudumuz akşam yemeğinde yediklerimizi kullanarak kanın pompalanmasını ve oksijen taşımasını sürdürür. Ancak sabah uyandığımızda vücuda tekrar enerji yüklememiz gerekir. Bunu kahvaltı ederek yapabilecekken öğün atlamayı seçersek kendimizi yorgun ve miskin hissederiz. Güne tam tahıllı, protein ve sağlıklı yağlar içeren besinlerle başlamayı deneyince aradaki farkı hemen fark edebiliriz!
Çoğunlukla abur cuburla beslenmek
Paketli olarak hazır satılan yiyecekler yüksek miktarda şeker ve basit karbonhidrat içerir. Glisemik indeksi yüksek olan bu besinler, kan şekerimizi hızlı yükseltip düşürdükleri için gün boyu halsiz hissetmemize sebep olurlar. Her öğünde protein ve tam tahıl tüketmek ise kan şekerimizi düzenlememize yardımcı olur.
Dağınık bir ofis veya masada çalışmak
Dağınık bir masa bizi zihnen yorarak işimize odaklanmamızı zorlaştırır. Araştırmalar, dağınıklığın beynin bilgiyi anlama becerisini kısıtladığını bile söylüyor. Ofisten çıkmadan önce masamızı toplayıp düzenlemek bir sonraki güne daha pozitif başlamamıza yardımcı olacaktır.
Tatilde de çalışmak
Dinlenmemiz gereken zamanda e-maillerinizi kontrol edip iş ile ilgilenmek uzun vadede daha çabuk tükenmiş hissetmemize yol açabilir. Tatilde kendimizi işimizden soyutlayıp dinlenmek ise işe dönme vakti geldiğinde daha enerjik ve güçlü hissetmemize yardımcı olur.
Yatmadan önce alkol tüketmek
Alkol sanılanın aksine uyku düzenimizi sabote ediyor olabilir. Kana karışan alkol adrenalin hormonunun salgılanmasını arttırdığından gece yarısı birdenbire uyanmamıza sebep olabilir. Doktorlar bu nedenle yatmadan üç veya dört saat öncesinde alkollü içecek içmeyi bırakmamızı öneriyor.
Yatmadan önce e-maillerinizi kontrol etmek
Akşamüstü cep telefonumuzun veya tabletimizin parlak ışığına yakın mesafeden uzun süre bakmak vücudumuzun ritmini bozabilir. Uykuyu düzenleyen melatonin hormonunun salgılanmasını engelleyebilecek bu tip ışık saçan aletleri yatmadan 2 saat önce elimizden bırakmak daha rahat uykuya dalabilmek için iyi bir fikir olabilir.
Gün boyu enerjik olabilmek için kafeinli içecekler tüketmek
Günde 3 bardağa kadar çay veya kahve içmenin bir sakıncası yok. Ancak aşırıya kaçmak uyku düzenimizi bozabilir. Araştırmalar yatmadan 6 saat önce vücudumuza giren kafeinin bile uykuya dalmayı zorlaştırdığını gösteriyor.
Hafta sonları geç saatlere kadar ayakta kalmak
Cumartesi gecesi çok geç bir saatte yatıp, Pazar sabahı geç kalmak, Pazar akşamı uykuya dalmamızı zorlaştıracaktır. Uykusuzlukla mücadele ettiğimiz bir Pazartesi günü geçirmek istemiyorsak Pazar sabahı normal saatimizde uyanıp, öğleden sonra 20 dakika kestirebiliriz. Böylece derin uyku düzeyine geçmeden vücudumuza enerji yüklemiş oluruz.
İşte böyle…