Kendinden çok fazla bahsetmek; ilk buluşmalarda ve sosyal toplantılarda çok yapılan bir hata

İster grup halinde bir toplantı olsun, ister karşı cinsle teke tek yapılan ilk buluşmada olsun çok sık karşılaşılan bir hata karşı tarafı çok az dinleyip kendisinden aşırı derecede bahsetmektir. Bu kendini beğendirme telaşından kaynaklanır ve “date” şeklinde olan ilk buluşmalarda her iki cinsin ama daha ziyade erkeklerin yaptıkları bir hatadır. Zannederler ki kendilerini ne kadar çok tanıtırlar, üstün gördükleri taraflarından ve başarılarından ne kadar çok bahsederlerse buluştukları kişi veya toplantıda ki insanlar üzerinde o kadar olumlu etki yaratacaklar. Halbuki tam tersi olur, insanlar kendilerini dinlemeyen, soru sormayan, kendilerini tanımaya çalışmayan ve sürekli konuşan insandan sıkılırlar. Özellikle bu kendini anlatmalar kendini övme ve başkalarını yermeyi içeriyorsa : ne kadar çok para kazandığından, iş yerinde ne kadar başarılı olduğundan, karşı cins tarafından ne kadar çok beğenildiğinden bahsetmekle kalmayıp eski eş ve / veya sevgililerini kötüleyen, iş yerinde, sosyal toplantılarda beraber olduğu o anda orda bulunmayanan insanlar aleyhinde konuşan, trafikten tutun ülkenin içinde bulunduğu berbat siyasi duruma kadar her şeyden şikayet ederek “date”in veya sosyal toplantının nerdeyse tamamını sarfeden kişi ile kimse bir daha beraber olmak istemez. Bu kişi ilk defa buluştuğu karşı cins kişiden çoğu zaman ikinci bir “date” alamaz. 

Sosyal toplantılarda veya “date”lerde bu şekilde kendinden özellikle övgü ile aşırı bahsetmenin, karşısında ki insan veya insanları dinlememenin arkasında ki kendini beğendirme telaşı özgüven eksikliğinden kaynaklanır ve karşısında ki kişi ya da kişilere çok itici gelir. Özellikle erkeklerin kendilerini kadınlara beğendirmek için çok sık düştükleri bu hata çoğu kadını çok rahatsız eder. Kadınların erkeklerle ilk “date”lerinde erkeklerin davranışları hakkında en sık yaptıkları şikayetlerin başında bu gelir. Özellikle yeni tanışılan sosyal toplantılarda ve ilk “date”lerde buluştuğu kişi ve kişileri dinlemek, ilgilendiğini göstermek, uygun sorular sormak ( aşırı kişisel sorular olmaz ), kendisinden ölçülü ve mütevazı bir şekilde bahsetmek, konuşulan konuları hafif ve eğlenceli tutmak, abartmadan gülmek ve buluştuğu kişi veya kişileri de abartmadan güldürmek gerekli. Siyaset, din, kürtaj vs. gibi havayı gerebilecek konulara girmek ilk buluşmalar için uygun değil. Eski eş ve / veya sevgililerden olumlu veya olumsuz bir şekilde bahsetmek ise ilk buluşmalarda hiç uygun değil. İlk “date”lerin amacı buluşan taraflar arasında bir ortak frekans ve kimya olup olmadığını yoklamak ve varsa ikinci buluşma için zemin hazırlamaktır, hemen bir ilişkiye balıklama dalmak değil. İlk datelerde ortak bir kimya yakalanmışsa büyük olasılıkla takip eden görüşmeler olur. Ama taraflardan birisi ya da her ikisi karşı tarafı dinlemeyip sadece kendisini anlatma telaşında olursa frekanslar tutmaz ve görüşmeler devam etse dahi sağlıklı bir ilişki kurulamaz. Grup toplantılarında da benzer tutuma giren kişi kısa sürede dışlanır. Herkes “ adam / kadın ne çok konuşuyor, kendisini ne çok övüyor ?” der.

Rasih Bensan

7 Şubat 2014