- Kategori
- Anılar
Keşke 20-25 yıl sonra gerçek olsa

74- 75’li yıllar. Amcam Mehmet ŞAHİN, Çıtak Beldesi Belediye Başkanı. Ben öğretmen okulunda öğrenim görüyorum.
O yıllardaki gençlerin büyük çoğunluğu gibi ülke ve dünya sorunlarına karşı ilgi ve sorumluluk duyuyorum. Sürekli olarak okumaya çalışan, araştıran, tartışan, düşünen bir gençlik var. Arkadaşlarımızla yoğun bir kitap alışverişi var aramızda. Ülkemizin emperyalizmin kıskacından, halkımızın yoksulluk ve yolsuzluklardan kurtarılması için uğraştığımıza inanıyoruz.
Amcam, iyi bir Cumhuriyet okuru. Haftalık Akis ve Akbaba dergilerini de okuduğunu biliyorum. İlkokul mezunu ama aydın, demokrat, halkçı bir yurtsever. Beni ve benimle türlü konuları görüşüp konuşmayı seviyor. Benim O’na değişik konulardaki düşüncelerimi açtığım bir gün;
- Senin bu söylediklerinin Türkiye’de gerçekleşmesi için 20 – 25 yıl daha geçmesi gerekir, dediydi de hiç gönlüm olmamıştı. Biz üç beş yıl içinde ülkemizi kalkındırıp geliştirecek , halkımızın refah ve mutluluğunun artırılmasını , herkesin ulusal gelirden payına düşeni adilce alabileceği bir düzen gerçekleştirebileceğimizi sanıyorduk. “ Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen “ istiyorduk .
CHP ‘nin 1977 seçimlerinde aldığı % 43 oy ile iyice umutlanmıştık. Ancak 12 Eylül darbesiyle, serbest piyasa ekonomisi, globalleşme, küreselleşme vb. masallarla, ılımlı, ılımsız ABD projeleriyle, tarikat ve cemaat örgütlenmeleriyle, kadrolaşmalarla, yakından tanıdığımız, inandığımız ve güvendiğimiz insanların yalakalık ve döneklikleriyle umudumuz kırıldı. Bazılarımızda hiç kalmadı.
Amcamın o yıllarda bana söylediklerini biz bugün çocuklarımıza, torunlarımıza söyler olduk. Hem de Keşke 20 – 25 yıl sonra gerçek olsa“ diyerek.
Ancak, güneşin doğacağını nasıl biliyorsak, aynı biçimde biliyor ve inanıyoruz ki Türk ulusu bu günleri de sabır ve kararlılıkla aşmayı başaracaktır.
Gençlerimizde o gizil güç vardır.