Keşke Bakan Bey aday olsaydı!

AKP Trabzon Belediye Başkan Adayı Müsteşar beyin, siyaset yaşamına çok şanslı bir giriş yaptığını düşünüyorum.

Adaylık konusunda öne çıkan pek çok emektar ismi; “yukarıda” olmanın, bakan ve milletvekilleriyle yakın olmanın avantajıyla bir çırpıda eleyiverdi.

Bana göre Müsteşar beyin esas şansı, seçim çalışmalarında kendisine rehberlik yapan ekipten geliyor.

Bir yanında T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, diğer yanında Trabzon milletvekilleri..

Onlar, Müsteşar beyi Trabzon halkıyla tanıştırıyorlar.

Trabzon halkı, “belediye başkanı” olmak için seçime giren Müsteşar beyin özelliklerini, meziyetlerini, Ankara’da yüksek makamlardaki havasını, huyunu suyunu kah sayın bakandan kah milletvekillerinden öğreniyor.

Son günlerde de, “bakan beyin sahaya indiği”, seçimin sorumluluğunu tamamen üzerine aldığı haberleri süslüyor yerel basınımızı.

Müsteşar beyin Trabzon şehri ve halkıyla ilgili acemiliği, bakan beyin ikili ilişkilerdeki deneyim ve becerileriyle bir nebze giderilmeye çalışılıyor.

Ancak Bakan beyi alışmadığımız üslup ve iddialar içinde görmek, bizleri hem şaşırtıyor hem de üzüyor.

Onlarca yıl nezaket ve ölçülü davranışlarıyla Trabzon halkında “Faruk abi” sempatisine layık görülmüştü sayın bakan.

Buna karşılık seçim atmosferinde sarf ettiği sözler ve yaklaşımlar, hemşerilerimizde derin bir hayalkırıklığı olarak belleklere yerleşiyor.

Bakan bey, Trabzon’a büyük yatırımlar yaptırdığını, şehri “abat” ettiğini, daha da fazlasını yapacağını anlatıyor.

Fındıktaki tahribat hala daha sıcaklığını korurken, bakan beyin abartıyla aktardığı bu hizmetlerin halkın yaşam kalitesine etkisi ne olmuş, kaç hemşerimizi iş sahibi yapmış, iflastaki kaç esnafı kurtarmış maalesef bunları bilen ve hisseden yok.

Yapılan rutin alt yapı hizmetleriyle övünmek, bir devlet kuruluşu olan ve bütün Türkiye’yi “inşaat manyağı” yapan TOKİ yatırımlarından siyasette nemalanmak, artık iyice bıktırıyor insanları.

Onbinlerce işsiz insana, resmen açıldığı halde Trabzonluya hala yasak bir alan olan “Zağnos Parkı Peyzaj Düzenlemesi”ni gösterip, “bak harika bir kentsel dönüşüm yaptık, sırada diğerleri var” diye böbürlenmek, çaresizlik içinde debelenen insanlara hiç de hoş gelmiyor.

Anlaşılan bir yanda yaşanan ekonomik kriz diğer yanda küçülen kamu maliyesi, siyasetçileri “pireyi deve gibi” göstermek zorunda bırakmış.

Sayın bakanın, seçime giren belediye başkan adayı Müsteşar beyin yerine sık sık konuşması, onun Volkan beye yönelteceği eleştirileri bile üstlenmesi bana tuhaf geliyor.

Acaba Bakan bey, Başbakan Erdoğan’ın taktiklerini mi tekrar ediyor Trabzon’da?

Malum, başbakan İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminde, kendisi adaymış gibi, CHP adayı Kılıçdaroğlu’nu televizyonlardan kıyasıya eleştiriyor.

Trabzon’da da TC hükümetinin sayın bakanı işini gücünü bırakıp, bütün enerjisini Müsteşar beyi tanıtmaya ve savunmaya, devasa bir kurum olan Trabzon Belediyesi’ni ve başkan Volkan beyin hizmetlerini “sanal” göstermeye, eleştirmeye soyunuyor.

Beş yıldır Trabzon Belediyesi ve Volkan beyle ilgili olumlu hissiyat sahibi olduğunu bildiğimiz sayın bakan, bugün neden uzunca yılda oluşmuş kişiliğine ters bir politik söylem ve davranış sergiliyor ?

Aday gösterdikleri Müsteşar bey, çok mu savunulmaya ihtiyaç gösteriyor ?

Acaba, zaten kaybedilmiş bir seçimde, bu çıkışları yaparak, Ankara’ya “iddialı çalışıyoruz” mesajı mı gönderiliyor ?

İçimdeki ses, sayın bakana “Madem bütün çalışmaları ve eleştirileri siz yapacaktınız, neden kendiniz aday olmadınız” diye soruyor..