Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '11

 
Kategori
Şiir
 

Kevsere memba bende

Kevsere memba bende
 

gözyaşı


Tam sayfa başlık atan ayrılık gazetesi
Öfkemin paketine (k)âğıt olup sarıldı
Yalnız öfke değildi, öfkemden de ötesi
Sanki asâ vuruldu, Nil ikiye yarıldı

Aklımın dudağından içmiş olduğum sevda
Bugün başından değil ruhundan asılıyor
Diğer yanda bîçare, kalbi kırık odada
Korkularım yüzünden vücudum kasılıyor
Kan damlayan kalemim yazıyorken gizleri
Parmak ucumdan ağlar gönlümün aşk gözleri


Mâsum sandığım meltem yüzüme dokundukça
Kasırgaya dönüşüp ezmek istiyor sanki
Yangınımı çoğaltan rüzgârını sundukça
Ömrümü kül ederek üzmek istiyor sanki

Alıştığım yüzünün yokluğu hayatıma
Hayaller sayesinde varlık olarak döndü
Yokluğunun varlığı bunca beliyyatıma
Hasretini ekledi, anılar sende dondu
Yalnızlığım kendime gözlerini yumuyor
Felâket tepinirken hafsalam uyumuyor


Aşkım, bütün aşkların en yüksek tabakası
Fakat bana bakanın gördüğü çorak yağmur
Sadâkat yemininin olmayınca bekası
Suya hasret gök gibi kaldım ardında mağdur

Lezzetsiz sözlerinle mayalanan mamülü
İzzetsiz davranarak nefsine azık ettin
Nefesimle s/allanan nabzımın tahammülü
Sabrını zorladıkça sağduyunu kaybettin
Zebûn kalan gönlümü soktuğun mezar soğuk
Metruk kalbimi sular, kemalâttan bir soluk


Kirpiklerimde ölüm, gözlerimde iç savaş
Bakışımla yakarım siyah kâğıt ülkeni
Genzimdeki kurşuna şaşırır her arkadaş
Çığlığımla yıkarım dayanaksız ilkeni

Ay'a mühür basardın, hatırla şiarını
Tek sözümle gönlüne aşk naklini yapardın
Yetersiz bahaneler dondurdu şuurunu
Oysa ''Biz''li sözlerin gölgesine tapardın
Boşluğa serpmek için biriktirdin sevmeyi
Sebep yokken durdurdun aşkındaki ivmeyi


İşitme cihazını kalbinin kulağına
Takabilsen duyardın yanık sesli gönlümü
Sis basmadan gelseydin sevgilinin ağına
Eminim sonsuza dek unuturduk ölümü

Mûhin gece nöbeti zamanımdan çalarken
Damarlarımda gezen aşkına bağımlıydım
Rüyamın zindanında darağaçları varken
İdam pandomiminde sükûna ılımlıydım
Şafak vakti boğulmak hangi kitaba sığar
Hangi soğuk toprağa sıcacık terim yağar


Nârın göğü tuttuğu yükseliş döneminde
Aşkımın devletine imparator olmuştun
Kurmaca yalanınla cümlenin yükleminde
Âdem'in aldandığı iblise kul kalmıştın

Şehrimin güneşine açtığın derin yara
Yıldızları dolaşıp ciğerime ulaştı
Can havliyle attığım tufan koparan na'ra
Suya sürgün Ferhat'ın yıktığı dağı aştı
Yedi düvel işitti iftira attığını
Lâ-dinî müşrik gibi beni aldattığını


Gülen sabahlarıma atmıştın dinamiti
Çiçeklere akarken siyah giydi seherim
İçtiğin sigaranın yerdeki izmariti
Değerinde olmadı resimlerinde yerim

Toprağı âr, suyu aşk; mutluluk vatanımı
Harfleri örgütleyen anarşist (s)özün böldü
Yalnız senin zikrinle halvetteki kanımı
Mülteci alan tek yer, susuz kalmış bir göldü
Ey asrânın sahibi niyâzımı mim(l)e yaz
İkimizin yönünü kavuşturma hiçbir yaz


Haydi söyle ne varsa içindeki saklından
Kaçamak bakışlarla nedir bu çırpınışın
Söyle ki öğreneyim, neler geçti aklından
Söyle ki ayân olsun âleme için dışın

Mutlu geçen mâziden söyle Ferahnâk haber
Söyle, kara gözüne zümrüt diyeni söyle
Hani beyaz yuvayı yapacaktık beraber
Sînemdeki umudu neden bitirdin böyle
Söyle, aşkın libâsı karanlık değil miydi
Söyle, gecen gündüzden aydınlık değil miydi



Haydi söyle çekinme! ''Ağlayan çölsün sen!'' de
Haydi söyle vuracak o mel'ûn son sözünü
Çölün kumu olsam da kevsere memba bende
Söyle ki gözyaşımla doldurayım yüzünü



2011
Müjgân Akyüz/MAJ
 

 
Toplam blog
: 52
: 410
Kayıt tarihi
: 08.04.10
 
 

Samsun doğumlu, Öğretmen Lisesi mezuniyetinden sonra mimarlık fakültesine devam ve bitiriş. Uzun sür..