Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '21

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kibele – Etes - Aşk

Kibele – Etes - Aşk

Ates Ana Tanrıça İçin Erkeklik Organını Kurban Etmiş.

 

 

Ana Tanrıça, koyunlarını otlatan, Ates ya da Attis adındaki delikanlıya âşık olmuş. Ne olmuş ne bitmiş bilinmez ama Attis erkekliğini ana tanrıça için kurban etmiş.”

“O niye o?”

“Bekler misin? Kurban etmiş ama neticesinde ölmüş yani… Kibele o kadar çok ağlamış ki inanılmaz. Ve ilk baharda delikanlı dirilmiş.

Bu yeniden dirilişi yaşatmak için kendileri de hadım olan Pessinus tapınağının rahipleri Galloslar büyük tören düzenlemişler.

22 Mart günü, Attis’in altında erkekliğini feda ettiği çam ağacından kesilmiş bir dalı, tapınağa getirmişler.

Bütün dindaşlar, ne biliyim bütün rahipler, matem içinde göğüslerini dövmeye başlamışlar. Bu yetmiyormuş gibi birde çam kozalakları vardır ya onlarla da her taraflarını kanatmışlar.”

“Bunların derdine ne olmuş?”

“Bir dakika… Ha bu arada müzik te var. Galloslar Tapınağın mihrabının etrafında kendilerini kaybedene kadar dönüyorlarmış. Bazen biri coşarmış erkeklik organını kesermiş. Erkeklik organını kesen Sanki ana tanrıça ile birleşmiş gibi olurmuş ve Gallos olurmuş.

Attis tekrar dirilmiş olurmuş. Çocuklar ve genç kızlar beyaz elbiseler giyerlermiş. Bayram yaparlarmış. Attis erkekliğini kurban edip kanını toprağa akıtır ve sayede kendini Kibele’ye adamış olurmuş. Bundan sonra Kibele’ye âşık olan herkes erkekliğini kesip çam ağacına asarmış. Aklı sıra Kibele’ye adamış ve manen de onunla olmuş olurmuş. Derler ki! Çam ağacının dört mevsim canlı kalmasının sebebi de buradan gelmekteymiş.

“Yılbaşı süslerinin temeli de bu olaya dayanıyormuş. Kibele’ye kendilerini adayan gençler, dört mevsim canlı çam ağacı, asılan erkeklik organları… Ne yapalım böyle işte…”

“Sen bunda ciddisin herhalde…”

“Evet ya ciddiyim. Ne okudumsa onu söylüyorum. Ben uydurmuyorum ya…”

“Allah… Allah… Bir yaşıma daha girdim.”

“İyi ne güzel büyüdün işte… 

“Şimdide he zaman ki gibi özetliyoruz.

Ana Tanrıça Kybele, doğayı bereketi, toprağı, canlılığı ve verimliliği simgeler.

Kendi kendine doğurur.

Hem ana hem bakiredir.

Tüm Tanrıların anasıdır.

On iki ya da on yedi göğsü olduğu söylenir.

Kybele’nin kendi kendinden dağdan doğduğuna inanılır.

Ağaçlık doruklarda,

Mağaraların derinliklerinde oturur.

Doğaya söz geçirir.

Yer altından çıkan yılanları havada savurur.

Yaşamında yaşamı doğuran ölümünde kraliçesidir.

Kültün yayıldığı her yerde ‘Kara Hanım’dır. Simgesi kara bir gök taşıdır.

Bu taş onun belirtisi olarak Pessinus’a gökten inmiştir.

Ana tanrıça Kibele, ismini Kybelon dağından almıştır.

Ana tanrıça hakkında çok fazla efsaneler vardır. Pessinus? Ve Kült…  Pessinus; Ankara – Eskişehir karayolu üzerinde Sivrihisar’ın 16 Km güneyindeki Ballıhisar’da bulunmaktadır. Eski Kral yolu üzerinde olan antik şehrin bugün Ballıhisar köyü vardır. Kelimesi kelimesine aynen böyle okumuştum. Burası Kibele’nin en önemli tapınma yerlerinden biriymiş. Siyah taşın buraya indiğini zaten söylemiştim.

Kült; Din anlamında kullanılsa da din ve sosyoloji bilimlerinde, çevrelerindeki kültür veya toplumun genel veya ana arterin dışı gördüğü inanç, uygulama veya ibadetlere kendini adamış birleşik insan topluluğuna verilen isimdir.

 

Nazan Şara Şatana Anadolu Mitolojisi

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....