Kılıçdaroğlu "Ağzıyla kuş tutsa"

SAYIN KILIÇDAROĞLU,

KARALAMA DEFTERİNİ TEMİZE ÇEK ARTIK!

Bir şeyi çok iyi biliyorum:

“Karalamalarla büyük adam olunmaz!”

Büyük adam nasıl olunur:

“Duyguda,

Düşüncede,

Söylemde,

Tutum davranışta güzel olunarak” büyük adam olunur.

Bunu özellikle bugünün CHP’si ve MHP’si için söylüyorum.

Önce kıssadan hisse yapalım:

“Vakti zamanında bir yerde iki aile arasında husumet belirmiş.

Ailelerden birisinin büyüğü adamlarına bir paket insan pisliği (bku) hazırlamasını söyler.

Paket hazırlanır. Aile büyüğü “bunu götürün o aileye hediye olarak verin” der.

Paket götürülür hasım aileye, “bizim size hediyemizdir bundan sonra hasımlık bitsin istiyoruz” denir.

Aile hediyeyi açar bakar şaşırır kalır.

Hemen homurdanmalar başlar aile fertlerinde işte onlara bunun karşılığını fazlasıyla vermek düşüncesi ortaya atılır.

“Kana kan cana can intikam!” Naraları atılmaya başlar.

Aile büyüğü “durun bakalım” der.

“Herkes dostlarına yediğinden ikram eder. Siz de bir paket baklava hazırlayın bakayım” der.

Baklava hazırlanır, aile büyüğü “bu paketi o aileye götürün bu da bizim size hediyemizdir, herkes ne yerse dostlarına onu ikram eder, deyin” der.

İşte bu hikâye bana çok anlamlı gelir.

Kötüye karşı kötülük büyüklük getirmez!

Kötüye karşı iyilik büyüklük getirir.

Kıssadan hisse:)

Ben özellikle Sayın Kılıçdaroğlu’na bu hikâyeyi armağan ediyorum.

Ve onun da ikinci aile gibi davranmasını istiyorum.

Bu hengâmede Kılıçdaroğlu “ağzıyla kuş tutsa” bir işe yaramaz!

Önce ortalığın sakinleşmesi lazım!

İnsanlar iyiyi güzeli doğruyu yanlışı görebilecek hale gelmeli...

Ondan sonra size düşen, güzelinizi göstermek olacak!

Ben öğretmen ağzıyla söylüyorum:

“Çocuklar karalama defterlerinizi temize çekiniz!

Yarın temiz defterlerinizle okula geliniz!

Göreyim bakayım sizi!” diye sesleniyorum:)

...

Şunu bekliyorum 21. Yy Türkiye’sinde:

Her şeyden önce saygı başat değer olsun!

Özellikle ülke yöneticileri asla saygıyı göz ardı etmesin!

Adalet zaten o zaman kendiliğinden ayağa kalkar!

Barış o zaman zaten yaşanan en güzel değer olur!

Dayanışma o zaman gözle görülecek kadar yaygın olur!

İnsan yaşamı tamamen bilimin yönlendirmesi altına girer!

Sağlıklı birey ve sağlıklı toplum o zaman şaha kalkar!

Güzel ülkem işte o zaman “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresini” kolaylıkla yaşar!

Türkiye çünkü insanlığın ayağa kalktığı bir ülke olacak işte o zaman!

Kim bu koşullarda Türkiye’nin “lider ülkeliğini” koşa, koşa kabul etmez ki!

...

Bunlar hayal değil dostlar!

Hayal değil!

Hayal değil!

Bilimin hayalle bir işi olmaz olursa da şöyle olur:

“Hayaller olmasa gerçekler olmazdı” denir ya işte öyle olur!

...

Haydi, Sevgili Kılıçdaroğlu göster artık şu “temiz defterini”!

Saygı ve sevgilerimle:)