Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler

Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler
 

CHP bazılarını şaşırtmaya devam ediyor. Önce liderlerine çok rezil bir komplo düzenlendi. Ama Baykal belki de siyasi hayatının en doğru kararını vererek genel başkanlıktan istifa edince bütün hesaplar bozuldu.

Bazı CHP karşıtları güya bu olayı kınarken bile Baykal’a ve dolayısıyla CHP’ye vurmaktan çekinmediler. Sonra Kılıçdaroğlu adaylığını açıklayıp da il başkanlarının tamamına yakını kendisini destekleyince hemen görüntü kasetinin düzmece olduğu ortaya çıkıverdi. İnsanın aklına kötü kötü şeyler geliyor. Sayın Bahçeli’nin dediği gibi; Türk siyasetini dışarıdan dizayn etmek isteyenler acaba Baykal üzerinden CHP’yi yıpratmak, başlamış olan yükselme sürecini ters çevirmek için mi bu tezgahı hazırlamışlardı. Baykal’ın istifasından sonra bekledikleri kavga, gürültü, dağılıp bölünme senaryoları gerçekleşmeyince de son anda yeniden Baykal’ı genel kurulda Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya getirmek için mi kasetin düzmece olduğunu açıklamışlardı?

***

Yukarıdaki sorular elbette günün birinde cevabını bulacaktır. Ama şurası bir gerçek ki; yaşanan olaylar yalnızca CHP ya da Türk siyaseti için değil, ülkemiz ve milletimiz için de çok önemlidir. Türkiye CHP ile bir demokrasi sınavı vermiş ve bu sınavdan yüz akıyla çıkmıştır. Şimdi bir kısım basın ve onların ünlü yorumcuları son hamlelerini yapmaya, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından yola çıkarak kendilerine malzeme aramaya başladılar.

“Kemal Bey’in konuşması çok yüzeyseldi. İçeriğini zayıf buldum. Özellikle dış politika konularına hiç değinmedi. Mesela Avrupa Birliği ile üyelik görüşmelerini mutlaka sonuçlandıracağını söyleyebilirdi…”

Bu kadar aptalca bir laf olur mu? Bir lider böyle bir laf edip de kendini bağlar mı? Türkiye’nin hedefi “ne pahasına olursa olsun, AB’ye girelim” şeklinde midir? Kılıçdaroğlu konuşmasında bu konuyu tek cümleyle ama yalın bir şekilde açıkladı. AB’nin çifte standartlarına ve dayatmalarına izin verilmeyecek. Bu zevat gerçekten Türkiye’nin teslimiyetini mi istiyorlar, yoksa panik ve şaşkınlık içinde saçmalamaya mı başladılar?

***

“Kılıçdaroğlu yeni bir şey söylemedi. Söyledikleri zaten klişeleşmiş sözlerdi…”

Ben bu sözleri dinleyenlerin de iyi niyetlerinden şüphe ediyorum. Kılıçdaroğlu ortaya yeni çıkmadı ki ondan yeni şeyler bekliyorlar. Neymiş onların klişeleşmiş dedikleri sözler;

“Soymayacağız, soydurmayacağız…”

Bu sözleri Kemal Bey zaten hep söylüyordu.

“İktidarımız döneminde ne ben, ne çocuklarım, ne de yakınlarım zenginleşmeyecek…”

Bu sözleri de hep söylüyordu. Üstelik bu sözlerin somut savunucusu olarak elinde dosyalarla nice anlı şanlı siyasetçiyi kamunun vicdanında mahkum ettirmişti. CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu sözleri için genel başkan seçti. Böyle olduğu için arkasında tek vücut oldu.

Bu eleştirileri yapanlara şunu sormak lazım;

Sayın Başbakan’ın konuşmalarında hangi içerik zenginliğini buluyorsunuz?

***

“Kılıçdaroğlu Sayın Başbakan için Recep Bey ifadesini kullanarak saygısızlık etmiştir…”

İşte buna gerçekten de gülünür. İsimleri insanların onurlarıdır. Unvanlar ve sıfatlar değişir ama isimler daimidir. Başbakanımızın adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Başbakanlık bir gün elbette bitecektir, ama bu isim sürekli olarak kalacaktır.

Kaldı ki, Kemal Bey kongre salonunda konuşurken Başbakan Erdoğan’ı değil, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı muhatap almıştır. Doğrusu da budur.

Bu konuya devam edeceğim.

 
Toplam blog
: 114
: 548
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

Emekli öğretmenim. Üç yıldır Söke Ekspres gazetesinde günlük yazılar yazıyorum. 2008 Yılında röpo..