- Kategori
- Dünya
Kınıyorum!!!
O güzelim pırıl pırıl gözlerin dünyayı bir daha görme haklarının olmayışına sebep olanları KINIYORUM.
Kendi çocuklarının ayağı taşa takılıp düşecek diye üzerlerine titrerken, başkalarının çocuklarına silahlar doğrultan beyinsiz yüreksiz bedenleri KINIYORUM.
Dünyada görülecek bir sürü güzellik varken, gözlerini kötülüklere çevirenleri KINIYORUM.
Ölürken her şeyi bu dünyada geride kalanlara bırakacak olmayı dini inançları dolayısıyla bilmese de mantıken idrak edebilecekken, hırslarının önüne geçemeyenleri KINIYORUM.
Bilgisayar oyunu oynar gibi, uzaktan kumandalı aletleriyle, sanal karakterleri vururcasına, gerçek canları yok ederek bundan vahşice haz alanları KINIYORUM.
Kan kokusundan, katılaşmış bedenleri okşamaktan zevk alan sapık zihniyeti KINIYORUM.
Ve tüm bu olan bitene rağmen sessiz kalanları KINIYORUM.
***
Yaklaşık 58 yıl önce Bakanlar Kurulu Kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet’e vatandaşlık hakkının geri verilmesinin üzerinden henüz saatler geçmişken…
Bir başka vahşet sebebiyle şairin dizelerinde çocuklar öldürülürken…
ŞAİRİN RUHUNA SAYGI, O GÜN BUGÜN ÖLDÜRMEKTEN BIKMAYANLARA NEFRETLE.
…
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
1956