- Kategori
- Şiir
Kırık aynam
Kırık aynam sen söyle
İçimin ışıklarının derinliği
Sen söyle beni sevdiğini
Her duyduğumda sağır et beni
Aşka kolaçan eden kalbimle öldür beni
Kırık aynam sen söyle
Kaç damla süzüldü gözlerimden
Kaç kez kıvrıldı umutlarım
Neyi giyinsem o sineme gam ekti
Neyi sölesem saçlarıma ak düştü
Kırık aynam ne olur sen söyle
Belkide umudumun keskinleşti gözlerimde
Belkide ince ince kıydın düşlerimi
Nasıl nasıl yapabildin bunu bana sen söyle
Renk renk oldu görünüşüm bilrim
İçimdeki kederim boğdu beni
Ne gidebildim bir adım öteye
Ne de varabildim sana bir adım
Kırık aynam sen söyle
Şimdi ben tesllimi kimden bulayım
Sen misin gamı diyara kokunu süren
Baharın gelişiyle can bulan ölü ağaçlar
Benimde ölü bedenim can bulur mu
Yok mu figanım benim
Meftun eyledin beni canı gönle
Dargınım doğduğum güne
Dargınım geçen otuz iki seneye
Sanki her şey yüklendi omuzlarıma
Ve gözlerim yoğunluktan çökmüş gibiyim
Kırık aynam sen söyle ne zaman biter bu nefesin
Yüzümün rengi soldu
Bağrımda alevler toplandı düğüm düğüm
Kimseler işitmesin diye sürme çektim
Kimseler okumasın diye sahte gülüş attım bahara
Sen söyle kırık aynam
Şimdi bu revamı bana
Yıkık dökük bir kentim şehrimde
Tamir edilemez oldum o gönülde
Kaç söz beni ayakta tutar
Kaç umudum kaldı ki yağmalar ömrümü
İşçisi kalmadı bu şehrin
İş kazası geçirdi kalbim
Ve hiç iyileşemeyecek bir yara aldı
Diren yalnızlığım diren
Birgün bu kalbte durur anne olmadan ölür