Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '09

 
Kategori
Şiir
 

Kırmızı değirmen

Kırmızı değirmen
 

Paris, Moulin Rouge (Kırmızı Değirmen)


Kırk yıldır; tam kırk yıldır

Gece demeden, gündüz demeden

Hiç; ama hiç durmadan

Çuval çuval buğday taşıyorum

Değirmene!

Yemeden, içmeden, uyumadan

Uğraşıyorum durmadan…

Her buğday çuvalından bir avuç alıyorum

Değirmen taşının göbeğine

Döküyorum avuç avuç.

Mevlana’nın, Yunus Emre’nin;

Güzel Anadolu’nun torunuyum ya…

İşte ondan; ondan olsa gerek!

Böylece, içimdeki “BEN”

Öğütüyordu buğdayları tam kırk yıldır.

Bu gece, Kırmızı Değirmen’de

Sordum kendime: “Ne var, ne yok” diye.

İçimden bir ses yanıt verdi:

“Herşey var; hiçbir şey yok,

Oturanlar oturdu yerine;

Savrulanlar savruldu dört köşeye:

Geriye kadınların saltanatı kaldı.”

Mevlana’yı, Yunus’u bilemem;

Ama Anadolu’ya çok yakıştı bu yanıt!

Bu gece Moulin Rouge’da vardığım bu son

Kırk yıllık maceramın sonuydu:

Sevinçli mi, hüzünlü mü?

Sakın sorma orasını sakın!

Gerçeği görüp yakalamak yetmez mi?

İşte gerçek: BEN ve bir ömür!

Cennet ve cehennem;

Neyi istersen onu yaşa

Paşa gönlün bilir, paşa gönlün!

Erkan Yukarıoğlu

Paris, Moulin Rouge, 30.05.2007

 
Toplam blog
: 34
: 326
Kayıt tarihi
: 30.04.09
 
 

Bir kamu kurumu yönetim kademesinden emekliyim. Yazı dünyam gençliğimden bu yana sürer, bu kapsam..