Kırmızıda durulur ama yeşilde de geçilir

Medyada yer alan haberlere göre Japon' lar sürücü durmasa da kendiliğinden kırmızı da duran otomobil yapmışlar. Bu haberin detayını okumadım, bu nedenle nasıl bir yöntem uygulanıyor bilmiyorum. Ama kesin olarak bildiğim bir şey var ki bu haberi okuyan insanların % 99' u tam bizlik bir icat demiştir.

Sayın okurlar, örnek aldığımız veya alır gibi yaptığımız her ülkedeki standart kavramların , olağan uygulamaların, rutin davranışların ülkemiz insanı için bambaşka bir bakış açısı ile analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kesin olarak inandığım bir şey var, Türk insanının davranış sistematiği başka, farklı ve her ne derseniz o. Bu nedenle bu başlığı okuyunca bu araç bize uygun değil dedim. Bu düşüncem istisnasız hepimizin kırmızı ışıkta duruyor olmasından kaynaklanmıyordu. Ama bizde sorun olan şey kırmızıda durmamak değil, değil tam tersine yeşilde geçmemek ve aslında aklımıza her gelen yerde hepimizin durması. Bu nedenle bu icadın bize yarayacak sürümü yeşilde geçmeyi sağlayanı olur.

Kesin olarak bir mizah çabası içermeyen bu yargımı ciddi olarak açmaya çalışacağım. Ön not: Sakın ola ki aşağıda suçu övdüğüm anlamı çıkmasın, matematik bir olguyu anlatacağım. Yorumsuz herkes kırmızı ışıkta durmalıdır. Sayın okurlar kırmızı da durmamak bir trafik sorunu çok fazla yaratmaz. Çünkü sorun anlayışımız eğer trafiğin durması ise (ki kazaları değil durmayı konuşuyor isek sorun olarak) durmadığında da sorun yoktur. Ancak siz kırmızıda geçerseniz başka yeşilde! geçecek! olanları engellersinizki sorun o yönde başlar. Ancak kırmızıda durmamanın sorun olabilmesi veya soruna dönüşebilmesi için bir birim ışık süresine birden çok fazla aracın riayet etmemesi gerekir. Çünkü kırmızı yandığında sadece bir veya bilemediniz birkaç araç durmaz geçer. İstediğiniz anda, istediğiniz yerde, istediğiniz zaman diliminde noter huzurunda -masrafları isteyene ait olmak üzere- bunu test ederiz. Birkaç araç geçinceye kadar hele de ülkemizde diğer yönde bu nedenle asla tıkanma sorunu olmaz. Sayın okurlar sorun başka yerde başlar. Nasıl ki kırmızıda çok azımız geçiyorsa, yeşilde de çok azımız yürür. İşte sorun burada başlar. Örneğin: Şişli - Çağlayan - Kağıthane - Çevreyolu kavşağında bir birim yeşil ışık süresinde normal olarak 10 aracın geçiş yapabileceğini ve iyimser olarak bir birim zamanda da ancak 10 aracın oraya geldiğini düşünün. Yani yeşil ışık süresinin biriken araçları temizlemeye yeter olduğunu kabul edelim. Sonra bakın kaç tanesi geçecek. İnanın bana 8 tane geçerse bu olağanüstü bir değerdir.Geçmeyecekler. Ama iyimser devam edelim. Bir birim sürede 10 araç geçecekken 8 tane geçerse geriye iki kalır. Kırmızı yandığında bir 10 araç daha gelecek değil mi? İki de kalmıştı, ne etti, 12. Tekrar yeşil yandığında artık devreden araç sayısı 12' dir. Yine 8 araç geçti, bir sonraki kırmızıya kaç kaldı, 4. O kırmızıda 10 araç daha eklendi ve yeşile devreden ne oldu? 14. Ve sadece 10 dakika sonra o kavşağın hali ne olacak sayın okurlar ? Düşünün bakalım şimdi sadece tamamen yeşil yanmadan biraz önce veya önümüzdeki araç yürümeden vitese takmamak huyumuz yüzünden bir birim geçiş/duruş süresinde kaç aracı biriktiriyoruz. Kesin olarak eminim ki Türk sürücüsünün % 90' ı (bunu iyimser yazıyorum) yeşili görmeden veya önündeki araç yürümeden arabayı vitese takmaz. Şimdi bir de şunu soralım, biz sadece yeşilde mi, sadece otoparklarda mı duruyoruz. Biz, bize uygun olan her yerde dururuz. Minibüsçüysek, yolcuysak, erkeksek, kadınsak, gençsek, yaşlıysak, özel araç sahibiysek, üniversiteliysek, okumamışsak, yayaysak -espri yapmıyorum ben kendine kırmızı, araca yeşil yanarken vatandaşımızın yolda bekleyip akışı iyice yavaşlattığına şahidim- her ne olursak olalım, durma/parketme yeri seçimindeki kriterimiz bize uymasıdır. Bu nedenle geliş gidiş 4 şeritli bir yol rahatlıkla 2 şeride düşer. O yolun herhangi bir noktasındaki ışıklardaki durma / geçme mantığımızı da ekleyin bakalım ve sonra düşünün Türk sürücüsü için nasıl bir araba işe yarar. Kırmızıda duran mı, yeşilde geçen mi?