Kırşehir Aşık Paşa 2. Ulusal Şairler Şöleni ( 3 )

19 Kasım 2011 Cumartesi günü akşamı saat 18.30’da Kırşehir İl Kültür Müdürlüğü Salonunda Anadolu’nun değişik kentlerinden gelen şairlerin katılımıyla Şiir şöleni yapıldı. Koca salon tıklım tıklımdı. Öğrenciler, öğretmenler, Kırşehirli vatandaşlar ve başta Kırşehir Valisi Mehmet Ufuk Erden olmak üzere daire amirleriyle birlikte geceye ayrı bir renk katmışlardı.

Şairler Şöleni verilen programa uygun olarak saat 18.30’da saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın başlamasıyla start verdi. Açılış konuşmasını Kırşehir İLESAM temsilcisi emekli öğretmen şair Zübeyde Gökbulut yaptı. “ Âşık Paşa 2.Ulusal Şairler buluşmasında Anadolu’nun değişik yerlerinden ilimize gelen şairlerimize “hoş geldiniz”  dedikten sonra başta Kırşehir Valisi Sayın Mehmet Ufuk Erdenler’e Kırşehir Belediyesine, Kaman Belediyesine Malya TİGEM ( Tarım İşletme Merkezi Müdürlüğü  )   ve emeği geçen tüm Kırşehirlilere, davet edilen şairlerimize teşekkür etti. Zübeyde Gök bulut’un bu kısa ve özlü konuşmasından sonra Türk Kültür ve Turizm Müdürlüğü adına Müdür vekili Eyüp Temur kürsüye davet edildi. Kültür Müdür Yardımcısı Eyüp Temur, derli, toplu ve heyecan dolu bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşmasından bir bölümü alıntı yaparak burada sizlerle paylaşmak istiyorum:

“ Sayın daire amirlerim ve değerli misafirler ve sevgili öğretmenler, 2. Âşık Paşa Ulusal Şiir Şölenimizin açılışına katılımlarınızla bizleri onurlandırdınız. Şahsım ve kurumum adına şükranlarımı sunuyorum.

ŞİİR: Yahya Kemal Beyatlı’ya göre: Musikiden farklı bir musiki, Cahit Sıtkı Tarancı’ya göre:  şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatı, Ahmet Haşim’e göre: Söz ile musiki arasında olan fakat sözden ziyade musikiye yakın olan bir lisan. Necip Fazıl Kısakürek’e göre: ise şiir: mutlak hakikati arama işidir… Bunları anlattıktan sonra Aşık Paşa için de Şunları sözlerine ekledi: “Aşık Paşa 13. yy da Kırşehir’de yetişen ve 14.yy ‘da Türkçenin devlet dili ve yazı dili olma mücadelesini veren şiirleriyle çevresinde toplanan Oğuz Boylarında dostluk ve kardeşlik fikirlerini aşılayan değerli bir fikir ve düşünce adamıdır.

Yine Aşık Paşa Anadolu birliğinin sağlanmasında halkı eğitmede, anadilin gücüne inanan Türkçenin edebiyat dili olması uğruna uğraşan ünlü bir tasavvuf şairidir. Âşık Paşa’nın Türk Dili ve Edebiyattı açısından en önemli eseri olan Garipnâme 12.000 beyitten oluşan tasavvufi bir mersiye olup, halkın insanı kâmil olmasını öğütleyen ahlaki bir hüviyete sahiptir. Garipname’den başka Fikir- nâme, Kimya Risalesi, Elif- nâme, Beyan-ı Sema, Fürkat-Name gibi başka eserleri de vardır….

Bu vesileyle şölenimizin hazırlamasında yardımlarını esirgemeyen Sayın Valimize, Belediye Başkanımıza, İLESAM’a, çağrımıza cevap veren şairlerimize ve sanatçılarımıza sponsorlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Şölenimizin hayırlı ve başarılı geçmesini diliyor ve sözlerimi Âşık Paşanın şu sözleriyle bitirmek istiyorum” dedi.

                       Türk diline kimesne bakmaz idi

                         Türklerde her giz gönül akmaz idi

                         Türk dahi bilmez idi bu dilleri

                         İnce yolu, ol ulu menzilleri… 

Kırşehir’in dışından 30 şair davet edilmişti. Sırasıyla şairleri yazıyorum:  Abdullah Satoğlu ( Ankara), Abdülkadir Güler ( Söke ),Asım Kıspet ( Simav), Bahaeddin Karakoç ( Kahramanmaraş ), Bilal Karaman( Sivas ), Cemal Safi (  Ankara), Zübeyde Gökbulut ( Kırşehir ) Cihan Eroğlu( Ankara ), Deniz Dengiz Şimşek  ( Kayseri ), Derviş Ekim ( Kırşehir ), Durmuş Kaya( Isparta ), Esat Anık  ( Kütahya ), Fikret Dikmen  ( Niğde ), İbrahim Düğer( Kırşehir ) ,İmdat Avşar( Kayseri  ), Kadir Güven ( Kütahya ), Kadir Turan ( İstanbul ),  Mahir Başpınar ( Elbistan ),  Mümtaz Boyacıoğlu ( Kaman ) Mehmet Nuri Parmaksız ( Ankara ) , Doç. Dr. Mehmet İsmail ( Çanakkale ), Mehmet Saraçoğlu( Konya ), Mustafa Erol ( Tokat ), Ramazan Kurt ( Ankara), Rifat Kurtoğlu ( Çorum ), Sevim Yakıcı( Bursa ), Süreya Kaya ( Bursa ), Şeyhmus Çiçek ( Kayseri ), Duran Erdoğan( Kırşehir ) Yalçın Benlican ( İzmir ), İsa Erdoğan( Kırşehir ) Temel Ata ( Hendek ), İbrahim Özdemir / İhvani( Kırşehir )  Zeki Karasu  (Sivas ), ve Serdar Çölcü (  Kırşehir ). Bunlar arasında Abdullah Satoğlu ve Yalçın Benlican işleri dolayısıyla gelmemişlerdi. 

Ayrıca bu etkinliğe Türk Halk Müziği sanatçıları Abdullah Gündüz ve Cemile Yücel de türküleriyle programa renk katmış oldular. Şölene gelen misafirlere 20 Kasım 2011 Pazar günü tarihi ve turistik Cacabey Gök bilim Medresesi ve Cacabey Camisi,  Yunus Emre Anıt Mezarı, Ahi Evran Külliyesi, Âşık Paşa Türbesi Seyfe Gölü, Kaman İlçesi, Kaman Kale höyük kazı çalışmaları, Kaman’da Dadaloğlu Anıtı,  Malya Devlet Üretme Çiftliği ( TİGEM ) gibi yerlerin gezdirilmesi sonucunda bitmiş oldu. 

Kaman’da Dadaloğlu Anıtı önünde Kamanlı şair ve araştırmacı yazar Mümtaz Boyacıoğlu bize Dadaloğlu hakkında şunları anlattı:

“Anadolu’nun her adına ve şiirlerine rastladığımız ünlü halk ozanı Dadaloğlu’nun birçok yerde mezarı bulunmaktadır. Kaman’da bunlardan bir tanesidir. Oğuz Türklerinin bir kolu olan Avşarlar konar-göçer oldukları için yazları Anadolu yaylaklarında, kışları da Çukurova’da geçirerek hiç durmadan gezerek devlete karşı vergi vermekten kaçınmışlardır.  Avşarlar, devleşmenin gereği konaklamanın kurallarına uymamışlardır. Dadaloğlu 1785- 1876 yılları arasında Çukurova, Toroslar ve Anadolu’da konar- göçer Türkmen Aşiretlerini dolaşarak yaşamış olduğunu belirtti. Haksızlığa karşı gelmiş ve bilinen bir şiirinde:

Kaçtı göç eyledi Avşar elleri

Ağır ağır giden iller bizimdir

Hakkımızda devlet vermiş fermanı

Ferman padişahın dağlar bizimdir…

Yapılan haksızlığa karşı yiğitçe karşı gelmiştir. Asıl adı Veli olan Dadaloğlu’nun şiirlerinde aşiret geleneklerine göre dillerde ve gönüllerde yer almıştır.  Cerit Aşireti’nden olduğu rivayet edilmektedir. Babası Avşar Aşiretinden geldiği ifade edilmektedir. Savcılı Bucağında imamlık ve saz şairliği yapan Âşık Musa, Toklumenli Âşık Said’in de hocasıdır. Her ne kadar mezarının nerede dolduğu bilinmese de, yönetime baş kaldırışı ve Yörüklerin yaşam biçimlerini şiirleriyle anlatan DADALOĞLU’NU seven halk tarafından Kaman’ın kuzeyinde bulunan Ziyaret tepesine kaldırıldığı rivayet edilir. Kaman halkı bu ozana saygı duyduğu için gerekli zamanlarda yağmur duası için de bu tepeye çıkmaktadırlar. Yapılan araştırmalar sonucunda Kaman’da yaşadığı ifade edilmiş olup Kamanda bir Dadaloğlu Kültür Parkı ve Dadaloğlu Anıtı yapılmıştır. Ozanın Kaman’da yaşadığı şu dörtlüğünde Kaman’da ve çevresinde yaşadığını ifade etmiştir:

                              Şu Kaman’ın dağlarına

                               Selam verdim ağalarına

                               Civan bir mert buyur etti

                               Çardaklıca bağlarına. “

Kaman’a vardığımızda Kaman’da bulunan Abdallar Derneği üyelerinden beş davulcu ve beş zurnacı eşliğinde bizleri karşılamaları ayrı bir duygudur. Kaman’da Abdalları Koruma ve Yaşatma Derneği üyelerinden Âdem Göçer, Özdemir Göçer, Cesur Göçer, Ersan Göçer ve Seyfi Göçer bizleri yanlarında Kaman Belediye Başkanı Erhan Talu ve meclis üyeleriyle bizleri törenle sıcak bir ilgiyle karşıladılar. Kaman Anadolu’nun Abdallar başkentidir diye ifade ettiler. Abdal dediğimiz insanlar, her türlü yalandan, hırsızlıktan uzak insanlardır. Hacı Bektaşi Veli’nin “Eline, beline ve diline sahip ol “ sözlerine inanmışlardır… Bu arada topluca Kaman Belediye Başkanı Sayın Erhan Talu’yu da makamında ziyaret ettik.  Belediyenin ön duvarlarına büyük puntolarla koca bir levhanın üzerinde şu satırlar yazıları okuyup not almadan geçemedim:  

“Amacımız Çağımıza Uygun

Bir Belediyecilik Anlayışıyla Çalışıp;

Kültürü, Turizmi, Sağlıklı Kentleşmeyi,  

Modern Alt Yapısı ve Yemyeşil Görüntüsüyle

Daha Yaşanabilir Bir Kaman Yaratmaktır “

diye yazılıdır. Daha sonra Kaman’da büyük bir restoranda topluca Belediye Başkanı ile birlikte bir öğle yemeğini yedikten sonra Kaman’dan ayrıldık. Sayın Erhan Talu, 2009’dan bu yana halkın isteği üzerine MHP ‘den seçilerek Kaman Belediye başkanı olmuştur.

 Etkinlik sırasında Anadolu’nun değişik kentlerinden gelip tanıştığımız şair ve yazarlarla  bir kültür alış verişimiz oldu. Birbirlerimizi daha yakından fırsatını bulduk. Benim Söke’den götürdüğüm bir kısım kitaplarımla birlikte Beşparmak Dergisi, Sarızeybek Dergisi, Aydın Efesi,  Söke Yerel Gazetelerinden Yeni Söke ve Söke Ekspres’ten bazı örneklerle birlikte şair arkadaşlarıma armağan ettim.

Şair arkadaşlarımdan da imzalı olarak aldığım kitap, dergileri de yazıyorum:

Bir Yürek İnsan ( şiirler ) - Zübeyde Gökbulut Sunguroğlu – Elvan Yayınları, Nisan 2008 ,- Ankara, Defne Yaprağından (  Dökülen Şiirler ), Bekdikli Halk Ozan İbrahim Düğer- Nisan 2011-Ankara, Kırşehir Anekdotları / Denemeler- Duran Erdoğan 2. baskı Ocak 2011 Ankara, Ahi Evran ve Ahilik Doç. Dr. Fatih Köksal 2.baskı- Kırşehir Valiliği Kültür Müdürlüğü yayınları- Kırşehir 2008,  Kırşehir Kent Rehberi, Kırşehir Valiliği Kültür Hizmeti yayınları 5.baskı- 2011, Ben de Çocuktum Özlemlerimle - Anılar, Denemeler ( 1949- 1960 ) Ekim 2011-Ankara, Ben Şiirim ( şiirler )  Mümtaz Boyacıoğlu - 2006-Ankara, Kırşehirli Âşık Paşa 1.Ulusal Şiir Şöleni Anısına ( Antoloji –Kırşehir Valiliği Kültür Müdürlüğü 20011- Kırşehir,  Aşığım Sana Kırşehir ( Şiirler ) Âşık Derviş Ekim – Kasım 2009-Ankara, Sevda Kanseri ( şiirler )  Âşık Derviş Ekim Aralık 2011- Ankara, Küçük Sofu / Anılar, Denemeler- İbrahim Özdemir ( İhvani) Nisan 2011- Ankara, Hümeyra ( Şiirler ) Bilal Karaman- 2011.Sivas. Kaman Dergisi / Kaman Belediyesi Kültür Yayınları- 2011,  Çıngı Aylık Sanat ve Kültür Dergisi  - Şeyhmus Çiçek, ( sayı: 6, 7,8 ve 9 sayıları)  2011- Kayseri.  Eylül Türkü Kırşehir’in Sanat,  Edebiyat ve Kültür Dergisi / Nazım Köksal, Sayı:  8, Mart, Nisan, Mayıs 2011-Kırşehir. Anadolu İzlenimleri 5. Yıl, Sayı: 40- Temmuz 2011- Ramazan Bayramı Özel Sayısı / Tarım hayvancılık ve Teknoloji Dergisi – Mayıs 2011 –Ankara. Malya TİGEM’den… Kısmet olursa zaman elverirse bu kitaplardan söz edeceğim. Tüm kitap ve dergi sahiplerine burada bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum…  Kitaplığım bir hayli zenginleşti…

Sonuç olarak,  ikinci kez Kırşehir’de yapılan Âşık  Paşa 2. Ulusal Şairler buluşması sanat ve kültür bağlamında amacına ulaştı diyebilirim. Şiirlerimizi sadece kendimize  okumadık, “yani biz çaldık, biz oynamadık” gibisinden değildi.... Doğrudan halka, öğretmen  ve öğrencilerle birlikte olduk. Çünkü etkiliğin yapıldığı salonda yer bile kalmamıştı. Bunu  abartma olsun diye yazmıyorum. Anadolu’nun değişik yerlerinden gelen  şairler ve yazarlarla görüşme, tanışma fırsatını bulduk.

Bizlere bu fırsatı veren başta Kırşehir Valisi Sayın Mehmet Ufuk Erden’e,  Belediye Başkanı Sayın Yaşar Bahçeci’ ye, İl Kültür Müdür Yardımcısı Sayın Eyüp Temur’e, Kırşehir İLESAM temsilcisi Zübeyde Gökbulut Hanımefendiye  ve değerli eşi öğretmen Uğur Gökbulut’a,  Kaman Belediye Başkanı Sayın Erhan Talu ve Kaman Abdalları Koruma  ve Yaşatma Derneği mensuplarına, Malya Devlet Üretme Çiftliği (TİGEM ) Müdürü Sayın  Mustafa Güncan, Müdür Yardımcısı Sayın Hüseyin Yılmaz  ve Personel Şefi Sayın Hamza Gevrek ‘e, Kırşehir'de  bizleri ağırlayan Grand Terme Otel  çalışanlarına hepsine ayrı ayrı burada teşekkürlerimi  selam ve saygılarımı sunuyorum.