Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '21

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kış rotamız Abant

Epeydir gezi yazılarından mahrum bırakmışım sayfamı
Aman ha arayı açmayalım, haydi o zaman Abant'a...
Kışın en sevdiğim rotolarından biri olan Bolu-Abant'a üç günlük bir kaçamak yaptım
Bu yazımda sizleri, her mevsim ayrı bir doğa harikası olan Bolu'nun kış ayında kartpostalları aratmayan kar görüntülerinin içinde yer almanızı sağlayacak yerlere götüreceğim 
Çayınızı kahvenizi aldıysanız başlayalım...
Huzur deyince birçoğumuzun aklına tabiatın eşsiz güzellikleri geliyor
Hal böyle olunca bu manzarayı betimlemeye en layık yer kesinlikle Abant
Abant, çeşitli ağaçlardan oluşan görkemli doğası ve Abant Gölünün bulunduğu tabiat parkı ile hiç şüphesiz Türkiye'nin en özel yerlerinden biri
Ankara'ya ve İstanbul'a yakın olması da ayrı bir avantaj
Günübirlik bir kaçamak veyahut haftasonu karantinası için muaazzam bir seçim
Baharda ayrı kışın ayrı manzaraya sahip Abant, romantik bir tatil, doğayla başbaşa bir gün ya da kampçılar için biçilmiş kaftan
Gelelim burada neresi gezilir, nerede kalınır, ne yenir, ne yapılır?
Abant'a ilk vardığınızda ilk olarak uğramanız gereken yer Abant Gölü
Koca bir alana yayılan Abant Gölü’nün çevresi yaklaşık 7 km
Etrafında yürüyüşe çıkabilir hatta daha zor olsun diyorsanız Abant çevresindeki trekking rotalarını deneyebilirsiniz
Abant’ta biri 11 km, diğeri 18 km olan farklı zorluk derecelerinde iki trekking rotası var.
Buraya vardığınızda gölün etrafında güzel bir yürüyüşle ciğerleri oksijen bombardımanına tutmak serbest!
Burada kiralık bisiklet kiralayıp da gölü gezebilirsiniz
Ama ben gibi kış ayında gittiyseniz bu pek mümkün değil
Tabanlara kuvvet canlarım!
Ancak bunun haricinde göl çevresini gezmek için bir de faytonlar ve atlar var
Ancak oraya gittiğinizde göreceksiniz hayvanların hali harap soğukta
Lütfen binmeyin, bindirmeyin!
"At, bir turizm metası değildir" diyerek kamu spotunu ekleyip geziye devam ediyoruz
Özellikle fotoğraf tutkunları için gölün manzarası eşsiz
Kar yağdığında karın o çam ağaçlarını boyadığı beyaz örtüyü mutlaka görmeniz lazım
Göl kenarı kalabalık oluyor fotoğraf çekmek için
Erken saatlerde giderseniz kimsecikler yokken bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. 
Yürüyüşünüze kısacık içinizi ısıtacak bir salep molası vermek isterseniz burada onun için de restoran ve kafe imkanları mevcut
Göl kenarındaki iskele, karşı kıyıda kalan tatlı evler, upuzun çam ağaçları, ahşap kulübeler var
Hepsinin manzarası ayrı güzel, kesinlikle hepsini deneyip en güzel olanı abant hashtagi ile sosyal medyanızda paylaşıp dosta düşmana nispet yapabilirsiniz
Abant Gölü Tabiat Parkı’nın içinde farklı farklı piknik alanları da bulunuyor.
Bu alanlarda ahşap masa ve banklar, kamelyalar, mangal yakma alanları ve tuvaletler var.
Anlayacağınız, park piknik yapmaya son derece müsait.
Kar kış demeden "mangal candır" diyenler için burada herhangi bir yasak yok, gönül rahatlığıyla mangal yapabilir, sucuk ekmek ziyafeti çekebilirsiniz
Hatta yok ben mangalla uğraşamam derseniz parka giden yol üzerinde bir çok güzergahta sucuk ekmekçi bulabilirsiniz
Tavsiye etmiyorum tehdit ediyorum kesinlikle tadın, çünkü bayılacaksınız
Abant’ın da alabalığı da meşhurmuş bu arada, park çevresindeki çoğu mekanda tadabilirsiniz, bu da aklınızda olsun.
Abantta nerde kalınır diyorsanız gelelim o konuya 
Göl çevresinde sayısız otel ve bungalov pansiyonlar bulunuyor
Ama benim tercihim Abant Şömines Otelden yana oldu
Ağaç ev tarzında düzenlenmiş ve her odasında şöminesi ve jakuzisi olan bu otel, tam rüyalarınızdaki güzellikte
Sabah kahvaltınızı jakuzinizde dinlenirken yapabilir, veyahut pencerenizden süzülen kar manzarası eşliğinde şömine sesiyle şarabınızı yudumlayabilirsiniz
Hem de tam doğanın içerisinde yer alıyor, ayrı bir trekking alanı var
Çalışanları güleryüzlü, kahvaltısı ise mükemmel...
O zaman ne duruyorsunuz hala kış bitmeden planlarınızı yapın, rotayı en kısa zamanda Abant'a çevirin
Her zaman dediğim gibi; seyahatin önündeki tek engel kapının eşiğidir
Seyahatle kalın...
 
 
Toplam blog
: 57
: 189
Kayıt tarihi
: 15.11.17
 
 

Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler - Anadolu Üniversitesi İşletme  Köşe Yazarı/Blogge..