Kısa e-günlük

Merhaba e- günlük
Hava kapalı ve serin. Tam yağmur havası ama ortalar da yağmur yok.
Dün gece de biraz serinlik var dı. Bir arkadaşımda toplandık. (eski arkadaşlar) Biraz güncel konulardan konuştuk. Bazan böyle yapıyoruz. Bir arkadaşın evin de buluşup beyin fırtınası gibi bir şeyler yapıyoruz. Bu arada rakılar da fırtınaya kapılıp bitiyor. Güzel oluyor. Hep vücudumuza spor yaptıracak değiliz ya, biraz da beynimiz spor yapsın. (beş yüz aboneyi hafızada tutmak la olmuyor:)
Bunlar benim en beğendiğim haberler: "Bir fil kendisi ile alay eden üç sarhoşu öldürdü" bir diğeri; "zehirli örümcekler hastaneyi bastı" Bunlar daha iyi günlerimiz. Kimbilir ileride hayvanlar kendilerini nasıl geliştirip organize olacaklar... Şimdi bir de yaz geldi. İlaçlama şirketlerinin işleri açılır. Böcekleri zehirliyoruz diye kendilerini zehirliyor insanoğlu. Ne komik. Bir sene garantili ilaçlama... Düşündürücü.
Sevgili günlük; birgün dünyaya senin nasıl biri olduğunu yazacağım, sakın şaşırma. seni şöhret yapacağım.
Çok enteresan bir şey oldu bugün. Dün ki günlüğüme (yani sana) yazarken gülücük işaretleri koymadım ve enteresan yorumlar aldım. "ya abi seni tanımasam şaka mı ciddi mi anlayamam" dedi bir arkadaşım. Bir diğeri ise "ya sen işaretleri yine koy bazan sen işaret koyduğun için tebessüm ediyorum" dedi:) Hadi tebessüm et bakayım. Kesin çok gülmüştür.
sayın e-günlük:) Aslın da seninle konuşur gibi yazıyorum bu günlükleri. Tabi her şeyi yazamıyorum ama yine de sana hiteben yazıyorum. Bir çeşit rahatlama veya terapi diyebilirsin. Psikologlara para vermemek için bu yöntemi uyguluyorum ve iyi geliyor. Her şeyi yazamıyorum, çünkü günlük bir nevi yaşadıklarını kaleme alma ve kendini anlatma olayıdır. Kendini anlatma olayı ise bizim toplumumuz da övünme, böbürlenme olarak algılanır. Bu yüzden havadan sudan meseleler ağırlıklı.
Bu aralar işler iyi gidiyor günlük. Pazarlama çalışmalarına ara verdim ancak bir süre sonra yine başlarım.
Şimdi gitmeliyim günlükcüğüm. Bu yazdıklarımla yetiniver. Yarın görüşmek üzere...
Hoşçakal

Biliyor musun? Gözleri açık tutarak hapşırmak olanaksız mış... (ben denedim olmuyor:)
Güzel söz: "Cehaletle, deha arasında ki gerçek fark? Dehanin sinirlari vardir, cehalet'n ise hiç bir sınırı yoktur...
WHOOPI GOLDBERG