- Kategori
- Psikoloji
Kişilik gelişiminde ailenin önemi
Öncelikle yazıma kişilik ne anlama gelmektedir bunun tanımını yaparak başlamak istiyorum. Kişilik dediğimizde hepimizin aklında şekillenir ancak tanımını yapmak o kadarda kolay değildir. Kişilikle ilgili bir çok tanım yapılmıştır, ancak insan psikolojisiyle ilgilenen uzmanların bir tanım üzerinde birleşmeleri henüz mümkün olmamıştır. Cüceloğlu’na (1993)göre, ”Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici, tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir”. Burada önemli bir nokta davranışların tutarlı yani sürekli olmasıdır. Eğer bir davranış süreklilik arz etmiyorsa kişiliğin bir unsuru değildir. Örnek verecek olursak Mehmet arabasıyla giderken daha önce hiç yapmadığı halde yoldan birini alıp, gideceği yere götürüyor ve yardım ediyorsa, bu insanın kişisel özelliğidir diyemeyiz. Ne zaman kişisel özellikten söz edebiliriz; sözü edilen davranış süreklilik gösteriyorsa yani yardım severlik halini almışsa bu Mehmet’in kişisel özelliği olur.
Yörükoğlu’na(1996) göre “kişiliğin temelleri ilk beş altı yıl içinde atılır. Her çocuk eninde sonunda kendine özgü bir kişilik geliştirir.... Ana çizgileriyle çocuklukta beliren kişilik, az çok değişme ve düzenlemelerden geçerek delikanlılık çağında son biçimini alır”. İşte çocukluğun ilk yılları kişiliğin gelişimi açısından çok önemlidir. Çünkü doğuştan gelen ve kişiliğin temelini oluşturacak olan birtakım unsurlar çevreninde etkisiyle ya gelişecek ya da gelişmeden kalacaktır. İlk 6 yılda oluşan kişilik daha sonraları değiştirilememektedir. Ancak bir takım çabalarla bazı kişilik özellikleri hafifletilebilmekte, bazı kişisel özellikleri ise kuvvetlendirilebilmektedir. işte burada ilk 6 yıl çocuğa daha yakın olan anne, baba ve yakın çevre kişilik özelliklerin belirlenebilmesinde önemli rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalar şuç işleyen insanların, özelliklede çocukluk döneminde ailede sevgi ve şefkat görmedikleri, devamlı itilip kakıldıkları bu nedenle de olumsuz kişilik özellikleri geliştirdiklerini göstermektedir.
Çocukların bir takım davranışları aile bireylerinden öğrenerek kazandıkları bir gerçektir. Aslında çocuk gözlerini dünyaya açtığında yoğrulup şekillendirilmeye hazır bir hamurdur. Bu hamuru anne ve baba olarak, çevreninde yardımıyla biz şekillendireceğiz. Çocukların özellikle 6 yaşına kadar olan gelişim döneminde iyi bir model olunmalıdır. Yani kitap okuyan, güzel sanatlarla ilgilenen, aile üyelerine sevgiyi ve disiplini ölçülü sunan ve iyi bir dinleyici olan (bu listeyi uzatmak mümkün) anne baba geleceğin, sağlıklı kişiliklerini yetiştirme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Eğer çocuğumuz olumsuz (huysuz, yalan söyleyen, cimri vs.) kişilik özellikleri taşıyorsa anne baba olarak durup bir düşünmemiz gerekmektedir. Acaba bu tür davranışlar hangimizde var? Anne mi geçimsiz bir tablo çiziyor yoksa baba mı? Anne ya da baba çocuğuma yalan söylemenin iyi bir davranış olmadığını ifade ettikten sonra, gelen telefona kendisi evde olduğu halde, çocuğu vasıtasıyla yok mu dedirtiyor? Yukarıda da değindiğim gibi kişiliğin temeli olan unsurlar bizim elimizde şekillenerek çocuğumuzun kişiliğini oluşturacak. Evet sevgili anne babalar lütfen biraz daha dikkat!
KAYNAKLAR:
Cüceloğlu, D.(1993).İnsan ve Davranışı(4.Baskı).İstanbul:Remzi Kitapevi.
Yörükoğlu, A.(1996).Çocuk Ruh Sağlığı(20.Baskı).İstanbul:Özgür yayınları.