- Kategori
- Ekonomi - Finans
Kişisel yıllık ortalama gelirde 61. ülke; Türkiye
Türkiye Kişisel Yıllık Gelirde, geridedir. Politikacılara kızamıyorum. Onlar hitap ettikleri vatandaşlarını güçlü görmek, göstermek istiyorlar. Türkiye Dünya'nın en büyük 18 ekonomisinden biridir diyorlar. Birkaç sene vekillik yapan yaşam boyu sağlık ve devletten yüklü maaş imtiyazı koparıyor. Din adamlarına kızamıyorum. Onlar Tanrı'nın gücünü, kulların hissetmesini istiyorlar. Cennet ile mükafat, cehennem ile cezadan bahsediyorlar. Göbeklitepe'de 12bin yıl önce teker icad edilmemiş, maden ve tarım çağı başlamamışken dini anıtlar yaptırmayı başarmışlar. Askerlere kızamıyorum. Her tarafımız düşmanla çevrili, "Güçlü ordu, güçlü devlet" diyorlar. Refahın korunması veya refaha erenin baskına uğratılıp, elindekilerin alınması silahlı güç gerektiriyor.
İşin özüne bakılırsa kimseye kızmaya hakkım ve niyetim de yok. Herkes kendi misyon ve vizyonunun öneminden bahsediyor. Herkes kendisinden sorumludur.
İşte işin püf noktası bu cümle. "Herkes önce kendisinden sorumludur". Çekirdek aile isen kendinden, eşinden ve çocuğundan sorumlusun.
Kendinden sorumluysan, yaşamak için gelirin, giderin, borcun, tasarrufun ve yatırımın olacak. Durumun nedir? Dünya bireyleri arasında nerelerdesin. Bunu bilmemiz ve O'na göre önce kendimizi tanımamız gerek.
IMF verilerine göre 2013 yılı kişi başı yıllık ortalama geliri en yüksek olan on ülke sıralaması yaklaşık değerlerle; Katar 143bin$, Lüksemburg 92bin$, Singapur 83bin$, Brunei 73bin$, Kuveyt 71bin$, Norveç 67bin$, BAE 64bin$, San Marino 60bin$, İsviçre 58bin$ ve ABD 55bin$' olarak beliritilmektedir. Bu ülkelerden Katar, Kuveyt, BAE'nin petrol, gaz talihlisi olduğu söylenebilir. Ama diğerleri Avrupa, Asya ve Amerika ülkeleridir.
Komşularımız saydığımız ülkelerden İsrail 33bin$, Güney Kıbrıs 31bin$, Yunanistan 26bin$, Rusya 25bin$, Romanya 20bin$ kişi başı ortalama gelire sahiptir ve bu değerler Türkiye kişi başı ortalama gelirlerinden daha yüksektir.
IMF, Türkiye'nin 2013 yılı kişi başı gelir ortalamasını 19 610$ gösteriyor ve 61. sıradayız. 2015 yılı içinde oluşan devalüasyonlarla dolar bazında bu rakamın daha da düştüğünü biliyoruz.
Bulgaristan 18bin$, Ukrayna 9bin$, Gürcistan 8bin$, Ermenistan 7bin$, İran 17bin$, Irak 15bin$ gelire sahip.
Türkiye'nin etrafına bakarak; Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak, Suriye, Güney Kıbrıs, Yunanistan gibi ülkelerden oluşan komşu çemberini inceleyelim.
Onbir (11) komşu ülkeden Romanya, Rusya, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın geliri daha yüksek. Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan ülkeleri kapitalizmi yeni öğreniyor. Suriye iç savaşla uğraşıyor. İran ambargodan, Irak iç harpten kurtulursa Türkiye'yi geçecek potansiyel petrol ve gaz gelirlerine sahip ülkeler olabilecek.
Dünün demir perde ülkelerinden geride kalıyoruz. Halbuki Türkiye'nin serbest ekonomi tecrübesi bu ülkelerden 50 yıl daha önceye gitmekte.
Neden tasarruf oranımız düşük, neden bu ülkeler Bizi gelir ortalamasında geçmiş bunların sebeplerine bakmalıyız. 1990'lı yıllarda Bulgaristan, Romanya ve Rusya Bizden ileride miydi? Ne oldu, ne yaptılar da Bizi geçtiler. İflas edebileceği söylenen Yunanistan'ın kişi başı ortalama geliri 26bin$ düzeyinde, 44. sırada ve Türkiye ile arasında 17 ülke var.
Yapılacak önemli iş teşhisin doğru yapılmasıdır. Devlet masraflarını azaltmalı ve bunun için adımlar atmalıdır. Artı değer üretmeyen iş, hizmet ve kontrollar kaldırılmalıdır. Varlıklarını sürekli satarak şapkadan tavşan çıkarmaya çalışan devlet yakında satacak bir varlık bulamayacaktır. Devlet kendini küçültmeli ve kuralların uygulanması, kontrol konusuna önem vermelidir. Kanun, kural var ve uygulamalar yeterli olamıyorsa; uygulamaların yapılamayış sebepleri bulunmalıdır. Müteşebbislik ve dürüst rekabet teşvik görmelidir.
Türkiye'nin bu günkü durumunu geçmişteki durumu ile karşılaştırmak eski Türkiye, yeni Türkiye karşılaştırmasıdır. Ancak Türkiye'ye benzer ülkelerin sağladığı kalkınma ile karşılaştırmak da gereklidir. Açıkçası kalkınmanın vektörel büyüklüğü kadar, diğer ülkelerin vektörel büyüklüğü ile karşılaştırılması da önemlidir. Siz biraz kalkındınız ama komşunuz daha çok kalkındıysa komşularınıza göre Siz geri kalmışsınız demektir.
Wikipedia'dan alınan Dünya Bankası kişi başı yıllık ortalama gelir sonuçlarına göre; 1960-2010 döneminde Türk insanının kazancı 10 002$/497$=20.1 kat büyümüş, Yunanlı vatandaşın kazancı 26 839$/534$=50.2 kat büyümüş, Avusturya insanının kazancı 46 542$/935$=49.7 kat büyümüştür.
Türkiye kişi başı ortalama yıllık geliri
1960 |
1970 |
1980 |
1990 |
2000 |
2010 |
2019 tahmini |
497$ |
482$ |
2235$ |
3857$ |
4149$ |
10002$ |
11740$ |
Yunanistan
1960 |
1970 |
1980 |
1990 |
2000 |
2010 |
2019 tahmini |
534$ |
1438$ |
5933$ |
9679$ |
12171$ |
26839$ |
23640$ |
Avusturya
1960 |
1970 |
1980 |
1990 |
2000 |
2010 |
2019 |
935$ |
2055$ |
10695$ |
21683$ |
24589$ |
46542$ |
50782$ |
ABD insanının geliri 1960'da 2 881$, 2010'da 48 309$ artışı 16.7 kat ve İsviçre insanının geliri 1960'da 1 776$, 2010'da 74 582$ artışı 41.9 kat olarak görülmektedir.
Türkiye'nin yıldızının parladığı söylenen 2000-2010 döneminde kişi başı kazanç 2.4 kat, Yunanistan'da 2.2 kat ve Avusturya'da 1.9 kat artmıştır.
1960'lı yıllarda Türk (497$) ve Yunan (534$) vatandaş gelirleri denk iken 1990'da Yunan vatandaşı 9679$, Türk vatandaşından 3857$; iki (2) kat daha fazla gelir üretebilmiştir. Avusturya insanı 1960'da Türk'e göre 2 kat gelir elde ederken, 2000 yılında 5 kat gelir elde etmiştir.
Türkiye'nin nüfusu daha çok artıyor tartışmasına girmeden, olayları akılcı bir bakışla analizde anlaşmak ve doğruları konuşmak daha yararlı olabilecektir.
Ayrıca, 1960-2010, 50 yıllık döneme baktığımızda demokrasi gelişimi, insan hakları konularında uzlaşamadığımız, son on yılda Türkiye'nin içe yönelik hesaplaşmalara yöneltilmek istendiği, kişisel hak ve hürriyet kavramlarının maksatlı kullanılarak ayrılıkçılığın teşvik gördüğü söylenebilir. Ayrılıkçılık hedefine erişirse elde kalacak daha küçük, güçsüz bir Türkiye'dir. Bu tür tartışmalar makro etkileri yanında toplumda kişisel bazda sosyal ilişkilerin gelişmesini engelleyici nitelik kazanmakta, sosyal entegrasyonda zayıflık oluşturmakta, uzun dönemde de evdeki mutfağın refahını olumsuz etkilemektedir.
Kişilerin bakış açısına göre basında isimleri değişen ABD, Rusya, İsrail, Güney Kıbrıs, Fransa, Yunanistan, Ermenistan, İran, Suriye, Mısır gibi ülkelerin isimlerini söyleyip, iç politika malzemesi yapmak yerine; kendi bakış açılarımızın doğruluğunu irdelemek, aramızda uzlaşmak ve asıl sorunun kafalarımızdaki berraklık eksikliği ve çözüm yoksunluğu olduğunun farkında olmak yararlı olabilecektir. Her ülke ile karşılıklı menfaatlerimiz dahilinde dost olmak, iyi ilişkiler kurmak ve ülkelerin iç işlerine karışmamak prensibimiz olmalıdır.
61. sıradaki Türkiye'nin daha öndeki sıralara geçmesi için refah ve barış içinde yaşayan Türkiye konusunda uzlaşmak, eğitim ve ekonomi konularına odaklanmak insanımız için daha iyidir. İnsanımızı eğitmek; ekonomik, politik, sosyal ve kültürel sorumluluklarını yerine getirmesi için şarttır.
Masrafları gelirini aşan zengin ve kazancı, giderinden fazla olan fakir yoktur. Thomas C. Haliburton