- Kategori
- Tarih
Kitap yazmak - Dürüstlük

DURSUN ÖZDEN (Araştırmacı gazeteci)
Kaygan Zeminde Ulukışla Dansı
29 Eylül – 2 Ekim 2011 tarihlerinde Ankara’da yapılan “NİĞDE GÜNLERİ 1” etkinlikleri kapsamında, Niğde Dernekler Federasyonu başkanının davetlisi olarak imza günü için Ankara’daydım. İlk günü Ulukışla Belediyesi standında satışı yapılan oldukça kalın bir kitap (500 sayfa) dikkatimi çekti. Ulukışla Belediyesi ve Ulukışla Kaymakamlığı elemanları bu kitabı 20 liradan satıyordu. Yazarı henüz gelmemişti. “Orta Asya’dan ULUKIŞLA Yaylalarına” adlı bu kitabın yazarı İdris & Esra Yavuz idi. ISBN 978-975-01847-1-0 nolu bu kitabın 1. basım tarihi: 2010-Niğde yazmasına karşın, kitap 2011’de basılmış.
Çok zor ve emek isteyen bir çalışma olduğu hiç kuşkusuz olan bu kitap için eleştiri ve uyarılarımı, eser sahiplerinden biri olan İdris Yavuz’a sözlü olarak bildirdim. Emekleri için kendisini kutladım. Ama…
Adı geçen kitapta; yasal, etik ve ahlaki yanlarını, sizinle de paylaşma gereksinimi duydum.
Bu kitabın daha başında yazarın kendisi, kitabıyla ilgili telif hakları hatırlatması ve izinsiz alıntı yapılamayacağı uyarısında bulunmasına karşın; eserin 391. Sayfasında yer alan “Anadolu’nun Aydınlık Yüzü Ulukışla” başlıklı bana ait yazının Ahmet Öncü imzasıyla yer alması hırsızlıktır, yasadışıdır. Benim bu yazım “Okudukça” adlı kitabımda ve 8 yıl önce Varan’la Yol Boyunca Dergisi’nde fotoğraflı bir gezi yazısı olarak yayınlanmıştı. Yine adı geçen kitap içinde, benim kitaplarımdan ve değişik yerlerde yayınlanan yazılarımdan bana bilgi verilmeden alıntı yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu da etik değildir. Öte yandan, aynı kitabın 338. sayfasında yer alan “Babasını Emdiren Kız” başlıklı yazının içeriği de ahlaki değildir. Halk arasında benzeri tür uydurma şeyler anlatılsa bile, yazılı basında yer almamalıdır. Bu tür söylenceler, Ulukışla halkına hakarettir ve küçültücüdür.
Yasal, etik ve ahlaki şeylerin dışında; maddi, edebi ve teknik hataların yer aldığı bu eserin önsözünde; Ulukışla Kaymakamı Ozan Gazel ve Belediye Başkanı Hacı Avşar imzası olması ise, bizleri üzmektedir.
Ulusal ve uluslararası her düzeyde memleketim Ulukışla’yı onurluca temsil eden ve tanıtan duyarlı bir Türk aydını olarak, bu konudaki titizliğimi anlayışla karşılayacağınızı biliyorum. Bu eserdeki maddi ve manevi hataların giderilmesi için ilgili kişileri uyarmanız ve adı geçen eseri yeniden dikkatlice okumanızı talep ediyorum.
Kaygan zeminde Ulukışla halkıyla dans etmek zordur. Ulukışlalılar vatan sevgisinde odaklanan firari ve çılgın Türklerdir. Kuvayı Milliye ateşiyle yürekleri korlanan Mustafa Kemal’in askerleridir. Devletine ve vatanına bağlı, çalışkan, dürüst ve özverilidirler. Ulukışlalılar, “Çifte Telli” oynamayı çok severler. Öküz Mehmet’in Ulukışla’sının yüz akı olan köylüler ise; “Çanakkale” destanı ve “Zahidem Kurbanım” türküsünü dillerinden düşürmezler…
Kara trenin mola verdiği ıslak rayda ve taşların bağlanıp köpeklerin ortalıkta dolaştığı Kışlak’ta dans etmek zor iştir… Kitap yazmak ise hem zor, hem de dürüst olmaktır… Kirli ya da başı dik, tarihe iz bırakmaktır. Yitik zaman ışığında, sonsuz ve zamansız bir yolculuğa çıkmaktır. Sevgiyi sebil eylemektir…
Kolay gelsin. Dostlukla.
Dursun Özden
Araştırmacı Gazeteci
www.dursunozden.com.tr