Kıyamet, maliye bakanı, emekli maaşları…

Yalan makinelerinin ürettikleri kıyamet senaryoları kendileri gibi yalan çıktı. Tabii kıyamet deyince din kitaplarının da bahsettiği insanın içine korku salan fiziksel yok oluş gerçekleşmedi. Ancak bu kıyametin kopmadığı veya kopmayacağı anlamına gelmiyor. İnsanlığa birileri çok uzun zamandır kıyameti yaşatıyor. Hatta Türkiye gibi ülke insanları her gün biraz daha öğütülüyor, eziliyor, bir tepki vermedikleri görüldükçe de onlarla alay ediliyor.

OECD nedir bilenler bilir. Namı değer Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü. Çok yakışıklı bir isim değimli? Tıpkı IMF veya Dünya Bankası gibi. Bunlar ve benzeri örgütler insanlara kıyameti yaşatmak adına kurulmuşlar sanki. Şimdi bazıları bana karşı çıkacak ve “Aaaa biz onlardan memnunuz” diyecek. Unutmamalıdır ki kölelerin içinde de bir kısım baş köleler olacak ki efendileri adına hemcinslerini iyi sağsınlar.

İşte bu OECD nin raporuna göre Türkiye emeklileri, maaş oranında altıncı sıradaymış. İşte şimdi anlaşılmıyor mu bizim çok uluslu maliye bakanımızın neden “Türkiye’de emekliler çok kazanıyor” dediği? Anlamadınız herhalde. Anlatalım. OECD ülkelerinde bir kişinin çalıştığı dönemde kazandığı aylığı bir tarafa, emekli olunca aldığı aylığı bir yana koymuşlar. Çalışılan dönemdeki aylığın, emeklilik dönemindeki aylık ile farkını hesaplamışlar. Bir de ne görsünler, Türkiye altıncı sırada. Aman ne güzel, Türk emeklisi zengin.

Tabii ki maliye bakanı da demeci patlatmış. Türk emeklisi fazla para alıyor. Siz yandaşları yani baş köleleri zengin etmek için har vurup harman savurun, efendinizin emirlerini yerine getirmek için bu milletin parası ile elalemin teröristini besleyin, sonrada bütçeniz bir türlü tutmayınca gözünüzü emeklinin aylığına dikin. Ayıptır, günahtır demeyeceğim. Zira bu tür şeyler bunlardan anlayabilecek olana söylenir.

Şimdi o istatistiği yapan emperyalist örgütüne soruyorum. O ülkelerin çoğunun emeklileri her yıl yurt dışı tatili yapıyor. Neden acaba? Çok iyi bilirsiniz ama ben yinede şöyleyim. O ülkelerin insanları çalışırken asgari ücret dediğimiz yoksulluk ücreti almıyorlardı. Bu gün Türkiye’deki emeklilerin büyük çoğunluğu para harcamamak için evinden çıkmaz, zaruri gıda dışında hemen hemen hiç para harcamaz. Bir çoğu da çocuklarının yanına sığınmış, kendi açlık gelirlerini onların yokluk geliri ile birleştirerek yaşamaya, kendilerini ezen efendilerine kan sağlamaya çalışmaktadır.

Bende diyorum ki, bütçenin açık vermesindeki baş neden vekillerin aşırı yüksek maaşları ve sair giderleridir. Yalan mı söylüyorum? Hadi hesabı bizi ezen o emperyalist kurumların verilerine göre yapalım.

Norveç: Kişi başı milli geliri: 98.000 $.
Milletvekili maaşı: 7.500 $.
Yan ödeme: Yok.
Emeklilik: 65'ten sonra.
Maaşın milli gelire oranı: % 7.6.

İNGİLTERE:
Milli geliri: 46.500 $.
Milletvekili maaşı: 6.200 $.
Yan ödeme: Londra kenti 9 gidiş-geliş bileti.
Emeklilik: Memur gibi.
Maaşın milli gelire oranı: % 13.3.

TÜRKİYE :
Kişi başı milli geliri: 10.000 $.
Milletvekili maaşı: 6600 $.
Yan ödeme: Harcırahlı.
Emeklilik: Yaş sınırı yok.
Çifte emekli geliri var.
Maaşın milli gelire oranı: % 85
Sosyal haklar:
2 yılda emeklilik hakkı

Sırf şu üç ülke durumu bile bizim nasıl sövüşlendiğimizin göstergesidir. Bizim maliye bakanı da hala çıkıp emekliler çok para alıyor diyebiliyor. Bu yetmiyor, kıyameti iliklerimize kadar yaşamıyormuşuz gibi, din kitapları ile bizi daha beteri ile korkuttukları yetmiyor, birde maya takviminin sonu olan son derece normal bir günü kıyamet günü yaparak bizlerle dalga geçiyorlar. Pes doğrusu…

İzmir 2012-12-21